Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yüzde 79,60, Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise yüzde 176 olarak belirlenen yıllık enflasyon rakamları arasındaki uçurum tartışma yaratırken tüm yurtta olduğu gibi Eskişehirliler de yıllık enflasyon oranını çarşı-pazarda gördükleri fiyatlarla belirliyor.

2022-2023 eğitim öğretim yılı, 12 Eylül sabahı ders zilinin çalmasıyla başlayacak. Okulların açılmasına az bir süre kala vatandaşlar, alışveriş için kendilerini okul kıyafeti satıcılarına ve kırtasiyelere attı. Katlanmış fiyat etiketleriyle karşılaşan Eskişehirliler, enflasyonu bir kez daha ceplerinde hissetti.

Okul kıyafeti fiyatlarının geçen yıla göre yüzde 100’ün üzerinde zamlandığını ifade eden esnaf, kırtasiye malzemelerinde ise bu oranın yüzde 500’ü bulduğunu bildirdi. Esnaf ve vatandaşlar, güncel fiyat durumunu ve düşüncelerini eskisehir.net’e aktardı.

‘Okuldan okula göre değişiyor’

Hamamyolu’nda okul kıyafeti satan bir mağazada çalışan 19 yaşındaki Zeynep Özkan, fiyatları aşağıda tutmaya çalıştıklarını fakat yine de ürünlerin geçen yıla göre pahalı olduğunu dile getirerek, “Kıyafet fiyatları okuldan okula göre değişiyor. Bazı okullar tişörtü zorunlu tutuyor. Tişört olduğu zaman üç takım olarak 450-500 lira civarında satılıyor. İlkokul ve ortaokul kıyafetlerinde de ürüne, kaliteye ve bedene göre fiyatlar değişiyor. İlkokul çocukları daha minyon olduğu için fiyatları daha farklı. Ortaokullar da aynı şekilde. İlkokul öğrencileri üç ya da dört parça kıyafet alıyorlar. Bunların içinde kısa ve uzun kollu tişörtler de var. Ortalama 550-600 liraya denk geliyor. Üç parça alırlarsa da 400-450 lira kadar tutuyor” dedi.

‘Bin 500 liraya kadar çıkıyor’

Bazı okulların tüm kıyafetleri zorunlu tuttuğunu aktaran Özkan, ”Tüm takımın içinde beden eğitimi kıyafeti de var. Öyle olunca altı, yedi parça oluyor ve bin 500 liraya kadar çıkabiliyor. Liselerde de durum ortaokullardaki gibi. Ortalama 500-600 lira civarında tutuyor. Geçen sene fiyatlar tabi daha düşüktü. Günümüz koşullarından dolayı biraz daha yükseldi. Mesela geçen sene tişörtler 80-90 liraydı. Şu anda bir kısa kollu veya uzun kollu tişört 140-150 lira civarında” ifadelerini kullandı.

‘Herkesin kendi cebine bağlı’

Özkan, şöyle devam etti:

“Geçen sene bir ilkokul öğrencisi ortalama 250-300 liraya kıyafetlerini alabiliyordu. Biz firma olarak çok fazla bir fiyat artışı yapmadık. Ortaokullarda da durum 450-500 lira civarındaydı. Ürünlerin fiyatlarını tek tek söylemem mümkün değil çünkü pek çok firmanın ürününü satıyoruz. Üründen ürüne, bedenden bedene göre de değişiyor. Bazı ilkokul çocuklarına 6 yaş kıyafeti olurken bazı ilkokul çocuklarına ise 14-16 yaş kıyafetleri uyuyor. Dolayısıyla net bir rakam vermek zor… Vatandaşa fiyatlar biraz uçuk geliyor doğal olarak. Kaç parça kıyafet aldıkları ise durumlarına göre değişiyor; ikişer, üçer tane alan da var, birer tane alan da var. Herkesin kendi cebine bağlı…”

‘Yüzde 100’ün üzerinde zam gördü’

Bir başka okul kıyafeti mağazasının işletmecisi olan 56 yaşındaki Recep Özkan da kıyafet fiyatlarını takım bazına göre belirlediklerini söyleyerek, “Dörtlü takım dediğimiz kısa ve uzun kollu tişört, pantolon ve monttan oluşuyor. Fiyatı da 750 ile 900 lira arasında ve bedenlerine göre değişiyor. Ortaokul grubu da lise grubu da fiyat olarak aynı… Küçük ve büyük beden olarak iki grup fiyatımız var. Ortaokul grubunda bazıları küçük bazıları da büyük beden oluyor. Çoğu malımız geçen seneki fiyatlara göre yaklaşık yüzde 100’ün üzerinde zam gördü maalesef. Hala da görmeye devam etmekte” diye konuştu.

‘Geçen sene 425’ti, bu sene 900’

Özkan, “Geçen sene 400 ile 425 lira arasında sattığımız dörtlü takım, bu sene 750-900 lira civarında satılıyor. Sıfırdan başlayan vatandaşlar genelde dörtlü takımı tercih ediyorlar. Fakat önceki seneden kıyafeti olanlar elindeki parçaları değerlendirip eksik olanları takviye yapıyorlar. Yıl içinde de talep görüyoruz. Özel okullar kıyafet işlerini genelde bünyelerinde hallediyorlar. Bizim sattığımız ürünlerin hepsi devlet okulları için. Bazı kolejlerin kendi bünyelerinde kıyafetlerini sattıklarını biliyorum fakat fiyatları konusunda herhangi bir bilgim yok” dedi.

‘Bin liranın altına çıkamıyorlar’

Ada Kırtasiyenin sahibi 45 yaşındaki Oğuzhan Güneş ise velilerin gerekli olan tüm malzemeleri almak istediklerinde en az bin lira ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, ”Listelerinin içinde genelde boya kalemleri, diğer kalemler ve silgi gibi ürünler var. Anasınıfı olduğu zaman daha teferruatlı oluyor; kalemlik, suluk gibi ürünler de listeye dahil olmuş oluyor. Ürünleri kaliteli markalardan alırlarsa fiyat daha da kabarıyor. A4 kağıdının bir paketi zaten en az 100 lira… Bir paket A4 kağıdını geçen sene bu zamanlar 20 liraya satıyorduk. Şu anda 100 liranın altında değil” ifadelerini kullandı.

‘Yüzde 500 fiyat farkı var’

Velilerin genelde öğrenci başına iki paket A4 kağıdı aldığını ve sırf bu alışverişin bile 200 lira tuttuğunu ifade eden Özkan, “Maliyet, ilkokul, ortaokul ve lise olarak çok fazla değişmiyor, üç aşağı beş yukarı aynı. Tabii ortaokul ve lise öğrencilerinin masrafı kalem ve defter gruplarının fazla olmasından dolayı daha çok oluyor. Kaynak kitapları da hesaba kattığınız zaman 2 bin liraya kadar çıkıyor. Geçen seneyle bu sene arasında nerden baksanız yüzde 500 kadar fiyat farkı var” değerlendirmesinde bulundu.

‘İnsanların maddi gücü kalmamış’

Geçen yıl vatandaşların kırtasiye alışverişlerini 250 lira karşılığında yapabildiğini fakat bu yıl bu oranın en az bin lirayı bulduğunu savunan Özkan, “İnsanların alım gücü ciddi derecede düşmüş… Müşteriler Faber’in ürününü almak yerine en ucuzunu almayı tercih ediyor. İki silgi, iki kalem alacağına birer tane alıyorlar. İnsanların gerçekten maddi gücü kalmamış. Biz de bu duruma dahiliz. Tamam, ben kırtasiyeciyim. Çocuklarımın kırtasiye ihtiyacını kendim karşılayabiliyorum ama giyim, kitap, yiyecek gibi ihtiyaçlar ne olacak? Ekmek bile geçen sene 1,5-2 liraydı, şimdi dört lira. Düşünün yani…” diye konuştu.

Vatandaşa göre artış yüzde 100’den fazla

Konu hakkındaki düşüncelerini eskisehir.net’e anlatan vatandaşlar ise fiyat artışlarının okul kıyafetleri ve kırtasiye malzemeleriyle sınırlı olmadığını, tüm ürünlerin yüzde 100’ün üzerinde zam gördüğünü savundu.

‘Okul alışverişine çıkanların yüz ifadelerinden belli’

İstanbul’dan Eskişehir’e ziyarete gelen 65 yaşındaki Erkan Sürer, mağazalarda devamlı artan fiyat etikletleriyle karşılaştığını söyleyerek, “Yanında çocuğu olan ve okul kıyafeti almaya çıkan kişilerin zaten yüz ifadelerinden durumları belli… Herkes aynı dertten muzdarip; geçim sıkıntısı, fiyatların çok yüksek olması… ‘Nasıl çocuğumuzu okula göndereceğiz?’ diye düşünüyorlar. Herkesin ortak buluştuğu nokta ekonomi… Allah yardımcısı olsun herkesin” dedi.

‘5 yaşındaki torunumun annesi şimdiden fiyatları kontrol ediyor’

Sürer, şöyle devam etti:

“Konu sadece okul kıyafetleri de değil. Nereye gitseniz fiyatlar ateş pahası. Enflasyon yüzde 100’ün de üzerinde. Benim 5 yaşında okul çağında olmayan bir torunum var. Bir, iki sene sonra okul çağında olacak. Şimdiden annesi ‘İki sene sonra ne yapacağız?’ diye fiyatları kontrol etmeye başladı. Düşünün yani, bu herkes için geçerli. Zaten orta halli diye bir vatandaş grubu kalmadı, fakir ve zengin var. Bir zamanlar zengin-yoksul film konusuydu. Şimdi ise Türkiye’de düzen zengin ve yoksul olarak işliyor, orta direk kalmadı. Paran varsa bir şey alabiliyorsun. Paran yoksa da yutkunuyorsun. Bu kadar basit…”

‘Zorlanıyoruz ama alışveriş yapmak zorundayız’

Yükselen döviz kurlarının ve buna bağlı olarak artan enflasyonun fiyatları etkilediğini belirten 31 yaşındaki İbrahim Güney ise “Zorlanıyoruz ama mecburen alışveriş yapmak zorundayız. Bence de fiyatlar yüzde 100’ün üzerinde arttı. Geçen sene 150 liraya aldığımız ayakkabıları bu sene 350-400 liraya alabiliyoruz. Yüzde 100’den daha fazla arttığını görüyoruz yani” yorumunu yaptı.

‘Kırtasiye harcamalarını devlet karşılamalı’

Ekonomik durumun kötü olduğunu dile getiren 32 yaşındaki Rüstem Çayırlı da “Allah herkesin işini gücünü rast getirsin. Benim okulla alakam yok fakat durumlarını anlayabiliyorum. Devletin okul alışverişi yapacak vatandaşlara destek vermesi lazım. Kırtasiye harcamalarını devlet karşılamalı” değerlendirmesinde bulundu.