Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz heykeli önünde bir araya gelen İlerici Cumhuriyet Birliği (İCB) üyesi öğrenciler, yürüyüş düzenledi.
Köprübaşı’nda bulunan Cengiz Topel heykeli önüne kadar yürüyen öğrenciler, Ekrem İmamoğlu, Ümit Özdağ ve öğrenci arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep etti. “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür”, “Tarikata barikat kahrolsun şeriat”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Atatürk’ün izinde daima ileriye”, “Ekrem’e, Ümit’e, öğrenciye özgürlük” sloganlarıyla yürüyen öğrenciler, terörsüz Türkiye süreci kapsamında hayata geçen uygulamalara da tepki gösterdi.
“Biz hukuksuzluğa karşı adaletin sesiyiz”
İlerici Cumhuriyet Birliği adına açıklama yapan Irmak Ayşe Demirel, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün burada İlerici Cumhuriyet Birliği olarak yalnızca bir yürüyüş gerçekleştirmek için bir araya gelmedik. Bugün, hafızamızı, vicdanımızı ve irademizi yeniden haykırmak için bir araya geldik. Bu yürüyüş; unutanlara karşı hatırlatanların, susanlara karşı direnenlerin, yılgınlığa karşı umudun yürüyüşüdür. Biz hukuksuzluğa karşı adaletin, baskıya karşı özgürlüğün ve karanlığa karşı aydınlığın sesi olmak için buradayız. Türk gençliği olarak bizler, cumhuriyetin kazanımlarını, Atatürk’ün ilke ve inkılaplarını savunmayı tarihsel bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bugün burada bulunmamız, sadece bugüne değil; geçmişe ve geleceğe de bir bağlılık beyanıdır.
“47 öğrenci hukuksuz bir şekilde özgürlüklerine kavuşmayı bekliyor”
19 Mart’ta İstanbul’da başlayan süreç, yalnızca bir siyasi gelişme değil; aynı zamanda anayasal düzenin, üniversitelerin, gençliğin ve halkın iradesinin açıkça bastırılmasıdır. O günden bu yana, yüzlerce öğrenci yalnızca düşüncelerini dile getirdikleri, anayasal haklarını kullandıkları için gözaltına alındı. Bu öğrenciler ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’, ‘Türkiye laiktir laik kalacak’ ya da ‘Hak hukuk adalet’ dedikleri için hala içerdeler. Yalnızca Türk bayrağını taşıdığı için hâlâ cezaevinde olan Ayberk Ünlü gibi arkadaşlarımız var. Ayberk Ünlü gibi 47 öğrenci haksız, hukuksuz bir şekilde özgürlüklerine kavuşmayı bekliyor. Buradan onlara mesajımız: Yalnız değilsiniz. Sizleri unutmuyoruz ve unutturmayacağız. Sokakta hala sizi bekleyen birileri var.
“Bu ülke Türk gençliğinin aydınlığıyla yükselecektir”
Bu yüzden yürüyüşümüzü, polis şiddeti sonucu anayasal hakkını kullanırken ölen Ali İsmail Korkmaz’ın anıtından başlattık. Çünkü Ali İsmail, bu ülkenin vicdanıdır. Bugün onun adımlarıyla; Ayberk’in cesaretiyle ve içerideki 47 arkadaşımızın onuruyla yürüyoruz. İCB olarak bizler biliyoruz ki gençliğin bastırılması, geleceğin susturulmasıdır. Ve bu ülke, Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi Türk gençliğinin aydınlığıyla yükselecektir.
“Vatanı için canını verenlerin hatırasını yok sayıyorlar”
Yürüyüşümüzü Cengiz Topel Anıtı’nda sonlandırmamız ise bir tesadüf değildir. Çünkü bugün ‘yeni çözüm süreci’ adı altında vatanın kahramanlarına, şehitlerine yönelik büyük bir saygısızlık yeniden sahnelenmektedir. Hakkari Yüksekova’da, belediye meclisi; onca sokak dururken, şehidimiz Cengiz Topel’in adını taşıyan caddeye, Sırrı Süreyya Önder’in ismini vermeyi oy birliğiyle kabul etmiştir. Bu karar; bir hafızanın, bir direnişin ve bir onurun silinmeye çalışılmasıdır. Vatanı için canını verenlerin hatırasını yok saymaktır. İCB olarak bizler; bu ülkenin şehitlerinin, gazilerinin, bağımsızlık uğruna can vermiş kahramanlarının ismini, sadece sokak tabelalarında değil, yüreklerimizde yaşatıyoruz. Kimsenin, bu hafızayı silmeye gücü yetmeyecek. Bugün barış kisvesi altında milletin hafızasıyla, değerleriyle, şehitlerinin hatırasıyla oynanıyor. Türk bayrağını taşımanın suç sayıldığı, gençliğin zindanlara hapsedildiği, şehitlerin isimlerinin sokaklardan silindiği bir ülkede; barış, barış olmaktan çıkıyor. Ama biz buradayız. Ve buradan ilan ediyoruz: Unutturamayacaklar. Ali İsmail’i de unutmadık, Ayberk’i de unutmadık, Cengiz Topel’i de unutmadık. Ve unutmayacağız. Çünkü biz, bu ülkenin evlatlarının onurunu ve geleceğini savunmaya söz verdik.
“Bu ülke bir avuç saray mensubunun değildir”
İlerici Cumhuriyet Birliği olarak bir kez daha vurguluyoruz: Bu ülke, bir avuç saray mensubunun değil; Ayberk’lerin, Ali İsmail’lerin, Cengiz Topel’lerin ülkesidir. Türkiye Cumhuriyeti, gençliğin inadına, halkın sesine ve şehitlerin hatırasına aittir. Ve bugün buradan, bir kez daha yüksek sesle ilan ediyoruz: Mustafa Kemal’in askerleriyiz, Türkiye laiktir, laik kalacak, ne mutlu Türküm diyene. Yolumuz açık, yürüyüşümüz onurludur.”