Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü, Avrupa Müzecilik Ödülleri ve İngiltere'de düzenlenen Museum and Heritage Awards dahil olmak üzere ulusal ve uluslararası pek çok ödüle layık görülen müzenin kurucusu koleksiyoner Erol Tabanca müzeyi NTV Gece Gündüz’den Gülay Afşar'a anlattı.

Olağanüstü gurur verici bir olay
OMM’nin Kurucusu Erol Tabanca, Bizim için olağanüstü gurur verici bir olay. Çok açıkça söylemek gerekirse de hiç beklemiyordum. Hiçbir bilgilenmemiz de yoktu öncesinde… Bizde basın aracılığıyla öğrendik. Artnews’in dünya üzerindeki ve sanat konusundaki yetkinliğini de göz önünde tutarsanız bu sadece müzemiz için değil sadece şehrimiz için değil bence ülkemiz için de çok büyük gurur kaynağı. O yüzden bundan önceki o ödüllerimizden de çok büyük gurur duymuştuk ama bu onların hepsinin üzerinde perçinledi. Ödül ötesinde aslında bu bir ödül değil onu biraz yanlış tariflememek lazım 100 yılın en önemli 25 müzesinden biri seçildi yani 100 yıl boyunca bir ödül sayılabilecek o yüzden biraz daha keyifliyim.

Eskişehir öne çıkmaya başladı
Eskişehir, hem başka şehirlerden hem de başka ülkelerden gelen misafirleri ağırlamakla öne çıkmaya başladı. Bütün şehrin dinamiğini değiştiriyor. Müzemizde olağanüstü sayıda bir izleyici ve takipçi söz konusu. Hafta sonları şehrin otellerinde doluluklar söz konusu… Özellikle müzemizin çevresindeki esnaf bundan çok mutlu. Çünkü müze çevredeki yerel sanatçı ve zanaatçılarla da ilişki içinde. Kimi seramik sanatçıları, kimi ahşap sanatçılarının bizim arkadaşlarımızla birlikte yaptıkları çalışmalarla ürünlerin de bir tık yukarıya yükselmesine sebep oldu. O yüzden biz çok mutluyuz.  Şehrimize de böyle bir katkıda bulunmamız nedeniyle…

Genç jenerasyon müzeyi yönetmeye başladı
İlk müzenin oluşmasındaki temel altyapı ve malzeme benim bugün kadar oluşturduğum koleksiyondu. Ama biz müzeyi oluşturduktan sonra başta benim kızım olmak üzere ve onun arkadaşları çok genç bir jenerasyon şimdi müzeyi yönetmeye başladı. Biz aslında bir yandan misyonumuzu tamamladığımızı ve yeni nesle de bu müzeyi devretmemiz gerektiğinin de bilincindeyiz. Ve o yönde de hareket ediyoruz. Müze sadece görsel sanat alanında iş sergilemenin ötesinde bir jargon haline dönüşmeye başladı, ifade platformu haline dönüşmeye başladı.  Bizim ilk sergimizin adı Vuslat’tı, Vuslat’ın çok renkli tarifini yapmıştı o zamanki küratörümüz Haldun Dostoğlu… Koleksiyonun öz vatanıyla kavuşmasını da ifade ediyordu. İkinci sergimiz ise Günün Sonunda Sergisi’ydi. Günün Sonunda Sergisi aslında çevreye duyarlılık ve dünyaya verdiğimiz zararların nerelere geleceğini hissettiren bir sergiydi. Burada görsel sanatların keyifle izlemenin ötesinde bir mesaj içeriyordu. Yeni sergimiz Maziye Bakma Mevzu Derin ise o da çok sosyal alanda ülkemizin yaralarını hissettirecek işlerden oluşuyor. 31 sanatçının işi var… Ben şu ana kadar en tekili sergi diye bu sergiyi görüyorum. Tavsiye ediyorum, çok önemli bir sergi diye görüyorum. İmkanı olan insanları Eskişehir’e davet ediyorum. 31 Mayıs’a kadar görülebilir.