Merhaba… Sizlerle bu köşede Eskişehir’in gayri resmi tarihini tutmaya çalışacağım. Sizlerle diyorum çünkü bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.

Eskişehir’i çok seviyorum. Eskişehir bana hep ‘mucizevi’ gelmiştir. Sadece Yılmaz Hoca’lı son yılları kast etmiyorum. Kurtuluş Savaşı hatta daha önceki dönemlerde…
Eskişehir hep ilkleri başardı, inanılmazı gerçekleştirdi.
Türk yapımı ilk otomobil olan Devrim, bunun en somut örneği… Sadece o mu? Eskişehirspor, ETİ, Sarar, Anadolu Üniversitesi, Şeker Fabrikası, TÜLOMSAŞ…
Her biri mucizedir…
Aşk derecesinde sevdiğim bu kenti anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum.
Bir nevi Eskişehir Günlüğü tutacağım… Haftada iki kez sizlerle olacağım…
Mayıs ayının sonlarına geldik… Ajandamda mayıs ayının sonunda tam olarak 28 Mayıs 2011’de ETİ tarafından yenilenen Arkeoloji Müzesi’nin açıldığı yazılı…
Atatürk Bulvarı üzerindeki müzemiz, yıllarca ödenek beklemişti. Yıkık dökük haliyle, kentin tam ortasında yıllarca bekledi.
Ziyarete ve bilimsel çalışmalara kapalı kaldı.
Eskişehir gibi bir kente hiç yakışmıyordu. Akıbetinin Sazova’daki kültür merkezi gibi olacağını düşünmeye başlamıştık. Orayı biliyorsunuz, sanırım 30 yılı var… Öylece duruyor!
Ödenek yokluğu nedeniyle inşaat ilerlemiyor.
Son olarak Tepebaşı Belediyesi’ne devredildi. Tepebaşı kendi imkanlarıyla bitirmeye çalışıyor. Orası ile ilgili Ahmet Ataç’ın yetiştin engelli bireylerin sosyalleşmesi adına güzel düşünceleri var. Sponsor arıyor ama yeterli desteği bulamadı.
Arkeoloji Müzesi’nin de öyle olacağını düşündük.
Fakat olmadı, imdada ETİ yetişti.
Eskişehir’in gururu, vergi rekortmeni, hayırsever Kanatlı Ailesi olaya el attı. Diğer tüm işlerinde olduğu gibi mükemmel bir iş çıkardılar. Türkiye’ye örnek modern ve yaşayan bir müze yaptılar.
Burada Müze’nin rahmetli olan Müdürü Dursun Çağlar’ı da anmak istiyorum. Hem müzeye hem de kentin kültür-sanat hayatına önemli katkıları olmuştu. Allah rahmet eylesin.
ETİ Arkeoloji Müzesi tamamlandı ve 28 Mayıs 2011’de ziyarete açıldı.
ETİ’nin kentimize katkısı elbette bununla sınırlı değil… Okullar, cami, ETİ Göç Müzesi, Eskişehirspor’a destekleri, ETİ Sualtı Dünyası, Pişmiş Toprak Sempozyumu’na katkıları…
Elbette daha fazlası var…
ETİ, Arkeloji Müzesi’ni yaparak bizi büyük ‘ayıptan’ kurtarmıştı. O dönem basında çıkan haberleri hatırlayanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır.
Bu vesileyle Müze’yi gezmenizi tavsiye ediyorum.