Basın toplantısında konuşan Kocaoğlu, Saadet Partisi olarak yerli ve milli olan bütün projelere sonuna kadar destek verdiklerini, ülke ekonomisinin ancak bu şekilde ayağa kalkabileceklerine inandıklarını belirtti. Öte yandan URAYSİM ile ilgili olan gelişmeleri üzülerek takip ettiklerini ifade eden Kocaoğlu "Geldiğimiz nokta itibari ile AKP hükümetinin 10 bin kilometre yüksek hızlı tren yolu, 4 bin kilometre konvansiyonel hat olmak üzere toplam 25 bin 940 kilometre demiryolu hayali ve buna mukabil 180 adet yüksek hızlı tren seti, 300 adet lokomotif, 120 adet elektrikli lokomotif EMU, 24 adet dizel lokomotif DMU, 8000 adet vagon ile birlikte en az %51 yerli ve milli metrolarımız, tramvaylarımız, hafif metrolarımız, monoraylarımız, hızlı tren setlerimiz ve hatta manyetik ve yatar gövdeli trenlerimiz olacaktı. Bu kadar demiryolu atılımına paralel olarak da URAYSİM projesi yapılacaktı. Maalesef bunların büyük bir çoğunluğu hala başlamamışken, başlayan projelerin de 2023 yılı hedeflerine yetişmesinin mümkün olmayacağı aşikardır. Tıpkı yerli otomobilimiz ve yerli uçağımız gibi az önce bahsettiğimiz demiryolu atılımlarının da yetişmesi maalesef imkansızdır. 2023 yılının gelmeyeceğini zannettiler fakat ona da iki yıl kaldı" dedi.
"MALİ YÜK OLMAKTAN İLERİ GİDEMEZ"
Kocaoğlu, eleştirilerinin gerekçelerinin tarım alanları ise sınırlı olmadığını belirterek "Az önce belirttiğimiz projeler gerçekten hayata geçmeden bu proje mali yük olmaktan ileriye gidemeyecektir. Bütün Eskişehirliler gibi biz de şehrimizin kalkınmasını, özellikle demiryolunun yerli ve milli olarak ilerlemesini canı gönülden istiyoruz. Ancak, insanlara hayal satanlara yolun sonu gözüktü" dedi.
AK Parti iktidarının parayı betona harcadığını ve projeyle alakalı idari binaların yapılıp çürümeye terk edildiğini öne süren Kocaoğlu, şu soruları yöneltti;
- Bahsedilen demiryolu yatırımları gerçekleştirilmeden URAYSİM Projesi ve yapılan idari binalar nasıl işlevsellik kazanacaktır?
- Her yıl bütçe fazlası veren, faizini sıfırlamış, kendi milli yerli yüksek hızlı trenini yapan ülkeler dahi böyle bir test merkezi kurmazken biz üretemediğimiz raylı sistem araçlarının testlerini nasıl yapacağız?
