Eskişehir iş ilanları için tıklayın

CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, gündemle alakalı durum değerlendirmesi yaptı. Taşel, koronavirüs nedeniyle zor bir dönemden geçtiğimizi birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu vurguladı.

Hükümetin eksikliklerini, yapılması gerekenleri de belirten Başkan Taşel'in açıklamasının tamamı şu şekilde:

"Dünyada ve ülkemizde Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle yaşadığımız bu zor günlerde, iktidarın aldığı önlemlere destek olmaya özen gösteriyoruz. Bu süreçte Covid-19 mücadelesi ve ekonomi ile ilgili Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 13 Maddelik acil eylem planı çağrısını kamuoyu ile paylaştı.

Bilim Kurulu’nun önerilerini samimiyetle destekledik. İktidarın Covid-19 ile mücadele kapsamında getirdiği sosyal yaptırım ve ekonomik paketler içinde gördüğümüz aksaklıkları görüyoruz. Eleştiri hakkımızı bir süredir saklı tutuyoruz. Gün birlik olma günüdür. Toplumsal ayrışmanın, siyasi kararların özellikle bugünkü gibi yaşadığımız dönemlerde milletimize, birliğimize zarar vereceğini biliyoruz.

Hastalığa yakalanan yurttaşlarımıza acil şifa, hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Bu süreçte olağanüstü gayret gösteren sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu mücadelede görevleri nedeniyle hastalığa yakalanarak yaşama yenik düşen, yitirdiğimiz sağlıkçılarımızın; tümünün görev şehidi olarak kabul edilmesini talep ederken, saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.

Önümüzdeki günler ve aylarda Covid-19 mücadelesi ile ilgili sağlık çalışanı ihtiyacı olacağı gerçeğinden hareketle, sağlık çalışanlarının hiçbir ayrım yapmadan, sayısal ve ekonomik bakımdan güçlendirilmesi gerektiğini iktidara önermiştik. Bu konunun takipçisi olacağız. Sağlık çalışanlarının önümüzdeki süreçte yüklerinin daha da artacağının bilinciyle Sağlıkta Şiddet Yasası’nın ivedilikle TBMM’den çıkması gerekiyor.

Sağlık Bakanlığının verilerine göre vakaların %60’ı İstanbul’da olmak üzere tüm illerimize yayılmış durumdadır. Önümüzdeki günler ve aylar için, Koronavirüs mücadelesinde daha da zor bir evreye girileceği net olarak gözüküyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 1 Nisan’daki bilgilendirme toplantısında 1 kişinin 30 kişiye virüsü bulaştırdığını izlediklerini ve bu kişinin sağlık durumunun iyiyken, virüsü bulaştırdığı kişilerde can kaybı olduğunu açıkladı. Ayrıca bu virüsün bu kadar hızlı yayılabileceğini tahmin etmediği itirafında da bulundu.

Tüm illerdeki vaka sayısı açıklandıktan sonra Ak Parti Isparta milletvekili sosyal medyadan, 268 vakanın 245’i umreden dönen yurttaşlarımız olduğunu bildirdi. Daha sonra da paylaştığı bu bilgiyi sildi. Bu konuda siyasileşerek VIP Cuma Namazı kılan ve özel fetva veren Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve önlem alması gereken kurumların ciddi ihmali olduğu görülmektedir.

Bu noktadan hareketle, iktidar hiç olmazsa İstanbul için sokağa çıkma yasağı uygulaması için neden bekliyor anlamış değiliz.

Alınan önlemler, kesinlikle tümünü onayladığımız hatta eksik yönleri olduğunu düşündüğümüz önlemlerdir. Ancak toplu olarak bir arada olan işletmelerin kapatılması, toplu olarak bulunabilecek park, bahçe, piknik alanı, seyahat kısıtlılığı gibi önlemler sonucunda; maddi manevi birçok mağduriyet ortaya çıkmıştır.

Sosyal önlemlerin yanında, açıklanan ekonomik önlemler paketi yeterli olmasa da onayladığımız desteklerdir. Destek için açıklanan 100 Milyar TL, miktar olarak yeterli olmamakla birlikte, yararlanacak kesimler için fayda sağlayacaktır. Ekonomik destek paketi içinde özellikle iş dünyası için istihdamı korumak amacı ile ilgili kısa çalışma ödeneği önemlidir. Onun dışında kalan destekler, işletmelerin kredilerini ve vergilerini bir süre ötelemekten ibarettir.

KOBİ ve Sanayiciler için çıkarılan KGF garantili kredilerin miktarı sınırlıdır ve kullanmak isteyen işletmeler kısıtlı kaynak nedeniyle bu krediye ulaşamamaktadır. Tarım ve hayvancılığa kredi, ekim ve dikim desteği yoktur. Gelecek aylarda ve 2021’de işlenmeyen toprağımız ve hayvancılık nedeniyle ciddi gıda sıkıntısı yaşayabiliriz.

En zor durumda olan kesimler; iş güvencesi olmayanlar (SGK’sız, kayıt altında olmayan, gizli işsiz), işsizler ve günlükçü olarak yevmiye ile çalışan hizmet sektörü çalışanı ağırlıklı kesimdir. Eskişehir’de bu oran yüzde 50’lere yakın bir orandır. Ayrıca berber, taksici, simitçi, küçük esnaf vb. çok zor durumdadır.

Bu durumun farkında olan yerel yönetimlerimiz aslında uzun yıllardır uyguladığı; sosyal demokrat, halkçı belediyecilik ilkesiyle örtüşen dayanışma ruhuna uygun olarak, aşevleri vasıtasıyla ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek ve kuru erzak paketi yardımı hizmetlerini, yeni talepleri de karşılamak üzere genişleterek çalışmalarına devam ediyordu.

Ancak, önceki gün yerel yönetimlerin tüm ülkede bağış yapılan belediyelerin banka hesaplarına, İçişleri Bakanlığı tarafından bloke koyduruldu. Şeffaf ve denetlenebilir bir sosyal yardımlaşmanın nasıl bir zararı olacağını anlamak mümkün değildir. Yanlıştan bir an önce dönülmesini ve hiçbir yurttaşımızın mağdur olmamasını istiyoruz. Hukuki alt yapısı olmayan bu uygulamayı protesto ediyoruz.

Bu çerçevede 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ilgili maddeleri 15, 59, 38, 14, 18 ve 23 olup, Belediye Meclisi ve Sayıştay denetimine açıktır.

Geçirdiğimiz bu zor dönemde, bağışlar ve yardımlar gönüllülük esasına uygun olarak yönetilmelidir. Kamu çalışanlarının yardım yapması konusundaki dayatmaları uygun görmüyoruz.

Bu mücadelede zor koşullarda emek veren sağlık çalışanlarımıza, kamu görevlilerimize, belediye çalışanlarımıza ve zorunlu olarak hizmet vermeye devam eden tüm çalışanlara teşekkürü borç biliriz."