Haber: Atahan Gezer

Eylemde konuşan Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Şube Başkanı İbrahim Akar, haziran ayı enflasyon rakamının açıklandığını ve zam oranına eklenecek olan enflasyon rakamının da belirlendiğini ifade ederek “5. Dönem Toplu Sözleşmenin mutabakatsızlıkla sonuçlanması sonucu Kamu İşvereni ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, 2021 yılı için yüzde 3 + yüzde 3 zammı kamu görevlilerine reva görmüştü. Bugün açıklanan yüzde 1,94’lük haziran ayı enflasyon oranıyla 2021 yılı ilk altı aylık enflasyon farkı yüzde 5,45 olmuş; böylelikle 1 Temmuz 2021 itibariyle yüzde 8,45’lik bir artış yaşanmıştır. Bu zam değil, enflasyon kaynaklı memurun kaybıdır” dedi.

“MEMURUN ALIM GÜCÜ ZAYIFLADI”

Akar, 2019’un ağustos ayında açıklanan ve 2020/Ocak’tan itibaren geçerli olan hakem kurulu kararının üzerinden 18 ay geçtiğini hatırlatarak, bazı verilerden bahsetti;

“Geçtiğimiz 18 aydan bu yana;

  • Gerçekleşen enflasyon: yüzde 24,258
  • Hedeflenen enflasyon: yüzde 7,5
  • Memura verilen zam: yüzde 11,40 olarak açıklandı.

Fakat 18 ayda;

  • Dolar yüzde 46,05
  • Euro yüzde 4,50
  • Altın yüzde 71,33
  • Yağ yüzde 116,04
  • Elektrik yüzde 30,91
  • Doğalgaz yüzde 23,68 arttı.

Bu veriler maalesef, memur maaşlarının enflasyona yenik düştüğünü ve memurun alım gücünü zayıflattığını gösteriyor”

“SORUMLULUĞUMUZU İYİ BELLEMİŞ BİR ÖRGÜTÜZ”

Akar, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Özellikle küresel dengesizlikler ve son bir buçuk yıldır bütün insanlığı etkisi altına alan ölümcül Kovid-19 pandemisi, hayatımızın akışını derinden etkiliyor. Dolayısıyla böylesi zor koşullar altında, ülkemizin ekonomisinin kur üzerinden yaşadığı finansal dalgalanma dâhil birçok konuyu serinkanlı bir değerlendirmeye tabi tutmamız gerektiği de ortadadır. Biz durduğumuz yerin sorumluluğunu da zorunluluğunu da iyi bellemiş bir emek örgütüyüz. Biz emeğimizin ve ekmeğimizin derdindeyiz. Biz, alın terimizin hakkını ve hizmetimizin ederini istiyoruz.”

“ENFLASYON ÜZERİNDEN ÜCRETLENDİRME YANLIŞ”

“Son 18 aylık enflasyon rakamlarına baktığımız zaman; hedeflenen enflasyonun üç katı, maaş ve ücretlere yapılan artışın ise tam iki katından fazla oranda bir sapma olduğu görülecektir. Böylesi büyük bir sapma, hedeflenen enflasyon üzerinden ücretlendirme politikasının yanlışlığını ortaya koymuyor mu?”

“KAMU GÖREVLİLERİ REFAHTAN PAY ALMALI”

"4. ve 5. Dönem Toplu Sözleşme süreçlerinde hükümetin sığınağı haline gelmiş olan ‘kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz’ sözünün hakkaniyeti yansıtmadığını söyleyerek kamu görevlilerinin büyümeden ve refahtan pay alması gerektiğinin altını çizdik ve bunun mücadelesini verdik.”

“ÜLKE GERÇEKLERİNİ TEMEL ALDIK”

“Biz, ülke gerçeklerini temel alan tekliflerle masaya oturduk. Ekonominin gerçekleri ve alın terinin hakkını vermeye dair gerekler yerine; tahmini enflasyon rakamları ile alım gücünü sıfırlayan, gerçekleşmesi mümkün olmayan hedefler üzerinden belirlenen ve artış oranına dayanan mantıkta ısrar etmenin anlamı yok. Geldiğimiz nokta ortada… Yaşanan süreç maalesef Memur-Sen’in haklılığını tescilledi.”

ADİL BİR SİSTEM BAŞLATALIM

Akar, taleplerini şöyle sıraladı;

“Artık enflasyon oranı bazlı güncelleme/yeniden değerleme katsayı uygulaması yerine;

Büyümenin yansıtıldığı ve refah payının kamu görevlilerine aktarıldığı adil bir sistemin kuruluş startını hep birlikte verelim. Biz,

  • Gerçeklere uygun yüzdelik zam
  • Seyyanen zam ve
  • Büyüyen Türkiye’den memurların refahına düşen payını istiyoruz.

Kamu işvereninin belirlediği zam, mart demeden buharlaşıyor. Tam da bu yüzden, en düşük devlet memuru maaşının yüzde 10’undan az olmamak üzere seyyanen zam talebini her zemin ve şartta dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Büyüme ve refah payı üzerinden

  • Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin belirlendiği,
  • Emeğin değerinin yükseldiği
  • Alın terinin karşılığının verildiği yeni bir sistem yürürlüğe konulsun.”