Milyonlarca çalışanın geçim kaynağını oluşturacak 2026 yılı asgari ücret zammı için yürütülen süreçte trafik hız kesmeden devam ediyor. Dün gerçekleştirilen ikinci toplantı öncesinde Ankara kulislerinde hareketli dakikalar yaşanırken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın sendika merkezlerine yaptığı ziyaretler dikkat çekti. Komisyon çalışmalarına katılmama kararı alan TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ yönetimleri ile bir araya gelen Bakan Işıkhan, işçi tarafının taleplerini bizzat dinleyerek notlarını aldı. Henüz üçüncü buluşmanın tarihi konusunda net bir takvim açıklanmazken kamuoyu ve iş dünyası nihai rakamın belirleneceği günü beklemeye başladı. Piyasaların gözü kulağı Ankara’dan gelecek haberlere çevrilmişken uzman isimlerden gelen son değerlendirmeler, masadaki pazarlık sınırlarını ve olası senaryoları netleştirmeye başladı.
Hükümetin Öngördüğü Rakam ve Uzlaşma Sinyalleri
SGK Eski Başmüfettişi İsa Karakaş, TGRT Haber ekranlarında sürecin perde arkasına dair çarpıcı analizler paylaştı. Karakaş, kabine toplantısında hükümet kanadının kafasındaki rakamın aslında netleştiğini dile getirdi. İşveren kesiminin maliyet hesaplamalarını tamamladığını belirten uzman, tarafların bir uzlaşma zeminine doğru ilerlediği görüşünü savundu. Süreçte TÜRK-İŞ heyetinin masada olmamasının pazarlıklara etkisine değinen Karakaş, söz konusu durumun bakanlığın inisiyatif almasına neden olduğunu aktardı. Karakaş'a göre sendikanın katılmaması süreci değiştirmiyor ancak durumu daha görünür kıldığı için Bakan Işıkhan sendikalarla mekik diplomasisi yürütüyor. İşçi sendikalarının beklentileri ile hükümet ve işveren tekliflerinin tam anlamıyla örtüşmesinin mümkün olmadığı da ayrıca vurgulandı. Karakaş, "Açıkça konuşmak istiyorum. Kabine toplantısında aslında hükümetin öngördüğü rakam belli. İşverenlerin de maliyet hesabı zaten yapılmıştır. Dolayısıyla bir uzlaşma noktasına doğru zaten gidiliyor" ifadelerini kullandı.
Açlık Sınırı Gerçeği ve İmkansız Zam Oranları
Yapılan hesaplamalar, belirlenecek yeni ücretin açlık sınırının altında kalabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Şubat ayında vatandaşın cebine girecek paranın açlık sınırını yakalayabilmesi için en az yüzde 45 oranında bir artış yapılması gerektiği belirtiliyor. Ancak mevcut ekonomik konjonktürde yüzde 45 seviyesinde bir zammın çıkması beklenmiyor. İşçi temsilcilerinin varlık nedenlerini inkar etmemek adına düşük oranlara imza atmayacakları öngörülüyor. Devletin sağladığı asgari ücret desteğinin maliyeti de masadaki önemli parametrelerden birini oluşturuyor. Şu anda 1,5 milyondan fazla işletmeye verilen desteğin aylık ortalama 2 milyar TL olduğu ve desteğin 2 bin TL'ye çıkarılması halinde İşsizlik Sigortası Fonu'na 10.4 milyar TL yük bineceği hesaplanıyor. Karakaş, "Yüzde 45 zaten çıkmayacağı için işçi sendikalarının buna imza atmaları mümkün değil. Çünkü varlık nedeni ortadan kalkacaktı" diyerek sendikaların zorlu pozisyonuna dikkat çekti. Hükümetin bir yandan fon dengelerini gözetirken diğer yandan maliyet hesabı yaptığı belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Faktörü ve Yükselen Beklentiler
Sürecin sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın devreye girmesiyle rakamların yukarı yönlü revize edilebileceği konuşuluyor. Karakaş, Cumhurbaşkanının ekonomik şartlar elverdiği ölçüde artış yapılması yönünde bir iradeye sahip olduğunu hatırlattı. Yapılan analizlere göre piyasada konuşulan yüzde 20 seviyelerindeki zam oranları artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Gelinen noktada yüzde 25'in altında bir rakamın masadan çıkmayacağı kesinleşmiş gibi görünüyor. Sendikaların komisyonda yer almaması ve Cumhurbaşkanının müdahil olma ihtimali, beklentileri yüzde 30 bandının üzerine taşıdı. Gerçekleşen enflasyon verileri ışığında yapılan son değerlendirmeler, zammın maksimum yüzde 32 seviyesine kadar ulaşabileceğini gösteriyor. Daha önce en fazla yüzde 30 olarak tahmin edilen oranın, son gelişmelerle birlikte yukarı yönlü esnediği belirtiliyor. Karakaş, "Bu son gelişmelerle birlikte en fazla %30 diyordum artık %32'ye kadar çıkabilir" diyerek tahminini güncelledi.
Masadaki Somut Rakamlar ve Olası Maaş Tablosu
Uzmanların yaptığı projeksiyonlar, yeni maaşın 29 bin TL sınırına dayanabileceğini işaret ediyor. Karakaş, asgari ücretin 30 bin TL barajını aşması için en az yüzde 36 civarında bir artış yapılması gerektiğinin altını çizdi. Masada duran zam senaryoları ise çalışanların eline geçecek net tutarları netleştiriyor. Eğer asgari ücrete yüzde 20 zam gelmesi halinde yeni asgari ücret 26 bin 524 TL'ye çıkacak. Oranın biraz daha yükseltilip asgari ücrete yüzde 25 zam gelmesi halinde yeni asgari ücret 27 bin 630 TL'ye çıkacak. Beklentilerin yoğunlaştığı asgari ücrete yüzde 30 zam gelmesi halinde yeni asgari ücret 28 bin 735 TL'ye çıkacak. Daha iyimser bir tablo olan asgari ücrete yüzde 35 zam gelmesi halinde yeni asgari ücret 29 bin 840 TL'ye çıkacak. En yüksek ihtimal olarak değerlendirilen asgari ücrete yüzde 40 zam gelmesi halinde yeni asgari ücret 30 bin 945 TL'ye çıkacak. Milyonlarca çalışan nihai kararın açıklanacağı üçüncü toplantıyı bekliyor.



