Hafızam beni yanıltmıyorsa, Eskişehir siyasetinin gelmiş geçmiş en tartışılır siyasetçisi olmak Nebi Hatipoğlu’na nasip oldu.

İYİ Partililer, Nebi Hatipoğlu’na adeta ateş püskürüyor.

CHP’lilerin de Hatipoğlu ile ilgili tavrı üç aşağı beş yukarı bu şekilde.

AK Parti’nin medyatik isimleri Nebi Hatipoğlu’na ciddi anlamda destek olsa dahi, tabanda Hatipoğlu’na kuşku ile yaklaşan bir kesimin olduğunu biliyorum.

*

Siyasete atıldıktan sonra yarattığı bu fırtınanın Nebi Hatipoğlu’nu nereye taşıyacağını kestirmek çok zor. Genel kanaat Hatipoğlu’nun büyükşehir belediye başkan adayı olmak istediği yönde. Hatipoğlu’nun böyle bir isteğinin olması gayet doğal. Ancak AK Parti söz konusu olduğu zaman ne genel merkezin ne de yerel dinamiklerin Hatipoğlu’na ‘gel bizim belediye başkanımız ol’ diye davette bulunmayacaklarını düşünüyorum. Fakat bu durum Hatipoğlu’nun yerel seçimlerde etkin bir isim olmayacağı anlamına gelmiyor.

*

Hatipoğlu’nun yerel seçimde ne tür bir etkide bulunacağı yahut bulunmak isteyeceği bahsine geçmeden önce geçtiğimiz aylarda Faruk Akay’ın “hayırlı olsun” diyerek paylaştığı bir fotoğrafı hatırlamakta fayda var. Hatipoğlu ile ETO Başkanı Metin Güler yan yana, Hatipoğlu bir kolunu Metin Güler’in omzuna atarken, diğer eliyle bir dönem Refah Partisi’nin sembol işareti olan ve genellikle tamam, anlaştık anlamında kullanılan işareti yapıyor. Güler’in yüzünde de hemen fark edilebilecek bir tebessüm var.

Bu fotoğrafın üzerinden aylar geçti. Ancak bugünden o fotoğrafa baktığımız zaman fotoğrafın Eskişehir siyaseti açısında daha anlamlı olduğunu söylemekte bir sakınca görmüyorum.

O dönem Metin Güler’in, İYİ Parti’nin belediye başkan adayı olacağı yazılıp çizildi. Bugün aynı fotoğrafa bakıp AK Parti’nin adayı Metin Güler diye yazılabilir.

Metin Güler’in, İYİ Parti için alamayacağı riskleri AK Parti için alacağı göz önüne alındığında, Nebi Hatipoğlu’nun yerel de diğer iki milletvekilinden daha cüretkar davrandığı göz önüne alındığında ve AK Parti’nin aylar öncesinde yaptığı ankette Metin Güler isminin yer alması da düşünüldüğünde, Güler’in hem AK Parti hem de Hatipoğlu’nun adayı olarak siyaset sahnesine çıkması kimse için sürpriz sayılmaz diye düşünüyorum.