Eveeettt. Sırada Hamdi Usta var. Daha gitmediyseniz çok şey kaçırdınız demektir. Hamdi Ustam, duayen aşçı Münür ustanın oğlu. Münür Ustayı Eskişehir’de tanımayan yoktur. Tabi damağı sağlam olanlar diyebilirim. Aslen Kaymazlı oldukları için Sivrihisar mutfağına hakimler. Bu yüzden, pişirdikleri Sivrihisar bamya çorbası adeta bir başyapıt. Hem bol taneli hem de kuzu eti kullandıkları için evde yapılanları aratmıyor. Yalnız, öğle saatini hatta 11.00-11.30 bandını geçmeyin derim. Zira, çorba hızlı tükeniyor. Gittiğiniz zaman mekanda hayal kırıklığı yaşamayın. Bana göre ikinci başyapıt, gerdan çorbası. O nasıl tane öyle. Yerken tanelerin fazlalığından dolayı bir an yemek yediğinizi zannediyorsunuz. Fena bir şey. İşletmenin olmazsa olmazı kelle, paça, işkembe, beyin, karışık çorbaları da mevcut. Hepsi de birbiriyle yarışıyor adeta. Her gittiğinizde farklı birini deneyebilirsiniz. Bu arada unutmadan, normal porsiyonlar çok büyük. Çorbaları az isteyin ki sulu yemeğe de yer kalsın derim. Sulu yemeklere de paragraf açacak olursak, tek kelime ile çok başarılı gerçekten. Etli yemekler olsun, kuru fasulye veya nohut güveç olsun, sebzeler olsun, hepsi belli bir standartı tutturmuş durumda. Özel bir yemeği var mı derseniz diğer lokantalarda pek rastlanmayan? Çifteler köftesini önerebilirim size.

Lokasyonu da yazayım da kolaylık olsun size. Hamamyolu ile Yunusemre caddesini birbirine bağlayan Savtekin caddesi üzerinde Avcılık atıcılık malzemesi satan dükkanların ara sokaklarında. Lezzet avcılarını da Tuna 2 Köftenin çapraz arası şeklinde yönlendirebilirim. Sokak adını unuttum çünkü.

Sağlıcakla kalın..