Ajandamın 23 Ocak 2016 tarihli satırında “Uğur Mumcu’nun bombalı saldırıda yaşamını yitirdiği, enkaza dönüşen otomobilinin de sergilendiği Uğur Mumcu Parkı açıldı” yazılı…
Söz konusu otomobil, kısa sürede Eskişehir’in simgelerinden biri oldu. Eskişehir’in unutulmaz ve simge başka araçları da var.
İlki şüphesiz Türk yapımı ilk otomobil olan Devrim Otomobili… Halen yeni adıyla TÜRASAŞ’ın (TÜLOMSAŞ) Basın Şehitleri Caddesi üzerinde girişi olan müzede sergileniyor.
Bir diğer önemli araç ise Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü altında sergilenen makam otomobili… EİTİA Müdürü Prof. Dr. Orhan Oğuz’un kullandığı makam aracı…
Yine Hisarlar AŞ’nin ürettiği, ilk yerli ve milli arazi aracımız TURKAR…
Belki listeye başka araçlar da eklenebilir ama ben Uğur Mumcu’nun aracına dönmek istiyorum.
Araştırmacı gazeteciliğin simge ismi…
Korkusuz, cesur, dürüst bir isim…
İşte şimdi otomobili Eskişehir’de sergileniyor.
Adeta bir anıt…
Cesaret Anıtı…
İbret Anıtı…
Aydınlık Anıtı…
İlham veren bir anıt…
Yol gösteren bir anıt…
Uğur Mumcu, her yıl 24 Ocak’ta Eskişehir’de anılıyor. Aracının başında… Gökyüzüne beyaz güvercinler salınıyor… Yine adını taşıyan ödül töreni yapılıyor.
Bu tören, ÇGD Eskişehir Şubesi ve Tepebaşı Belediyesi’nin önderliğinde yapılıyor. Ülkede bu anlamda yapılan en uzun soluklu anma törenlerinden biri…
Uğur Mumcu Parkı, Büyükdere Mahallesi Buse Sokak’ta yer alıyor.
Mumcu araştırmacı gazeteciliğin öncü isimlerinden, Türkiye’nin aydınlık kalemlerinden biriydi.
Parkta, Mumcu’nun suikaste uğradığı 24 Ocak 1993 tarihinden sonraki güne ait gazete kupürlerinden oluşan Uğur Mumcu Anıtı da bulunuyor.
Park, Odunpazarı Belediyesi tarafından yapıldı. Burada yıllardır süren bir eleştiriye de değinmek istiyorum. Parkın içinde kafeterya var.
Bu restoran pek çok kişiyi ‘rahatsız’ ediyor. Çünkü hemen yanı başında cam bölme içinde Mumcu’nun otomobili var. Bu ikisinin yarattığı tezat da çoğu kişiyi rahatsız ediyor.
Bu sorun yıllar içinde pek çok kez dile getirildi. Ancak, Belediye yetkilileri bir çözüm bulmadı, bulamadı.
Uğur Mumcu’nun sadece paramparça olan otomobili değil savunduğu, temsil ettiği ve uğruna can verdiği gazetecilik ilkeleri ve cesareti de Eskişehir’e emanet…