31 Mart Mahalli idareler seçimleri günden güne yaklaşırken siyasi partiler ve adaylar arasında tansiyonda giderek artıyor.
Söylemler, ithamlar, vaatler…
Kim kime ne tutturursa, seçmene ne yutturursa misali!
Kırsal ilçeler dahil bu seçim dönemini daha önceki seçimlere göre mukayese etmek hiç kolay değil.
31 Mart akşamı çok enteresan bir seçim tablosu karşımıza çıkabilir!
Seçimlere katılacak partiler, belediye başkan adayları kendilerince hummalı ve iddialı çalışmalarını sürdürüyor.
Bakıyoruz her biri ‘ben kazanacağım’ diyor.
Özgüvenler üst düzey…
Elbette ki hiçbir aday ‘sakin olun ben bu seçimi kaybedeceğim’ diye seçmeninin karşısına çıkmamıştır.
Ama…
İşkembeden sallayanlar da yok değil!
Hele ki muhtar adaylarının da vaatlerini görünce vay vay vay!!!
Resmen uçuyorlar,
Projeleriyle Cumhurbaşkanı ile yarışıyorlar neredeyse…
Neyse; asıl konumuza gelelim.
Bu yerel seçimlerde AK Parti’nin kalesi olan ilçelerde CHP, CHP’nin kalesi olarak görülen yerlerde Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanması kimseyi şaşırtmasın!
Adayların, partilerin stratejisi en önemli faktör... Sonuçta her yiğidin bir yoğurt yiyişi var.
Kimi projelerini sıralıyor, kimi gündemde kalmak için uğraşıyor. Kimi kazanacağı seçimi kaybetmek için uğraşıyor!
Şu süreçte Eskişehir’e yakışacak bir seçimin daha, geride kalması en büyük temennim.
İşin güzeli siyasi söylemleri çirkinleştirmeden adayların birbirilerine saygı çerçevesinde mizahi benzetmeler, göndermeler yapması gündeme renk katıyor.
Bazen saatlerce konuşup da anlatamadıklarınızı söylediğiniz o bir söz ile akıllara kazırsınız!
Gündemi belirleyen siz olursunuz… Şehir o sözü konuşur, kamuoyu bunu konuşur.
Yılmaz Büyükerşen, Dündar Ünlü gibi siyasi simalar bu konuda işin piri olmuş, örnek verebileceğim isimlerin başında yer alıyor.
Ahmet Ataç, Kazım Kurt gibi isimler etkin olsa da hocanın gölgesinde kaldılar yıllarca… Bir iki kendi aralarında küsüştüler barıştılar bu şekilde gündemi meşgul ettiler!..
Şimdilerde ise AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nebi Hatipoğlu sazı eline almış durumda!
Mikrofonda ben de istediğim Türkü’yü söylerim diyor.
Canlı cansız yayın demiyor gündemi belirliyor. Hocanın sinir katsayılarını yükseltiyor, rakibini köşeye sıkıştırıyor, hatta tüm CHP kanadı topyekun hücum ediyor Hatipoğlu’na.
CHP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ayşe Ünlüce ise hukukçu ve bürokratlıktan gelme tarzı ile henüz siyasi bir kimliği üzerine oturtmuş sayılmaz.
Hoca, Ataç ve Kurt’un desteği ile siyasi meydanlarda ‘düne güven yarına inan’ sloganıyla hareket ediyor.
Ünlüce’nin de siyasi söylemleri, hataları, eksileri, artıları olmuştur olacaktır da… Eleştiriler yapıldığı gibi, olumlu davranışları da takdir edilmeli!
Kadın adaylar kolay kolay yetişmiyor!
Geçen gün Ayşe Ünlüce’nin bir konuşması dikkatimi çekti. Nebi Hatipoğlu’na göndermede bulunarak “Bu şehre huzur, gurur, güven vaat ediyorum. Çünkü Eskişehir ile gurur duyuyorum. Emek mahallemiz ile gurur duyuyorum. Odunpazarı'mız ile gurur duyuyorum. Ve diyorum ki sakın oyunuzu yanlış kullanmayın. Yoksa bu şehirde “ne bi” huzur kalır, “ne bi” gurur kalır, “ ne bi” güven kalır” diye imalı sözler sarf etmiş…
Espri ile söylenmiş sözler gülümsetse de, maalesef Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin de vatandaş nezdinde “ne bi” gururu “ne bi” güveni, “ne bi”  huzuru vaat eden durumu var!
Vatandaş isyanlarda... Yıllarca hak edip de alamadığı hizmetleri, artık hükümetin destekleri ile geri almak istiyor.
Eskişehir’in kabuğunu kırmasını istiyor.
Trafik çilesini bitirecek çözüm yolları istiyor.
Tramvaylarda insanca daha konforlu yolculuk yapmak istiyor.
Büyükşehir’e yakışır bir şekilde sanayi bölgeleri oluşsun,
Kentsel dönüşüm hızlansın,
Çeşme suyu içilir olsun istiyor.
On beş dakika yağmur yağınca alt yapı, üst yapı sıkıntısı olmasın istiyor.
Öğrenci kenti olan şehrimizde, öğrenciler ulaşımda indirim istiyor.
Her vatandaşın en doğal hakkı, yerel yönetimlerden beklenen bu gibi istekler…
CHP kanadı düne kadar olmaz dediklerini şimdi kelime oyunları ile ‘oldurma’ya çalışıyor.
Tramvay yer altına alınmazdı alınır oldu...
Şebeke suyu içilmezdi içilir oldu…
Velhasıl,
Önce Venedik diyorlar. Sonra vay efendim biz öyle demedik diyorlar…
Neden Acaba?
Ah be Eskişehir’im
Bilmeyen “NE Bİ”lsin gelecek hizmetleri;
Tramv “AY ŞE”beke Suyu meselesini!