Üzüm, dut ve keçiboynuzundan elde edilen pekmez, Anadolu sofralarında yüzyıllardır doğal bir şifa kaynağı olarak yer alıyor. Özellikle kansızlık ve demir eksikliği şikayeti yaşayan kişilere sabahları bir kaşık pekmez tüketmeleri önerilir. Ancak bu bilgi uzun süre halk geleneği olarak kabul edilse de son yıllarda bilimsel araştırmalar da pekmezin bu konuda destekleyici rol oynayabileceğini ortaya koyuyor.

DEMİR İÇERİĞİ KAN KALİTESİNİ DESTEKLİYOR

Pekmez, bitkisel kaynaklı demir bakımından zengindir. Bu demir, vücudun hemoglobin üretmesine katkı sağlayarak kanın oksijen taşıma kapasitesini artırabilir. Düzenli tüketildiğinde halsizlik, çabuk yorulma ve baş dönmesi gibi kansızlık belirtilerinin hafiflemesine yardımcı olabileceği ifade ediliyor. Ancak uzmanlar, “tek başına kesin çözüm” olarak görülmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

C VİTAMİNİ İLE TÜKETİM ETKİYİ ARTIRIYOR

Pekmezdeki demirin vücut tarafından daha iyi kullanılabilmesi için C vitaminiyle birlikte tüketilmesi öneriliyor. Portakal, mandalina veya limon gibi C vitamini açısından zengin meyvelerle alındığında demir emilimi artıyor. Buna karşılık çay ve kahve, demir emilimini azaltabildiği için pekmezin hemen ardından tüketilmesi tavsiye edilmiyor.

KEÇİBOYNUZU PEKMEZİ VÜCUT DİRENCİNİ ARTIRABİLİR

Pekmez türleri arasında keçiboynuzu pekmezi, yalnızca demir değil, aynı zamanda kalsiyum ve potasyum içeriği ile dikkat çekiyor. Bu nedenle yalnızca kan değerlerini desteklemek için değil, genel vücut direncini artırmak ve yorgunlukla mücadele etmek amacıyla da tercih edilebiliyor.

AŞIRISI ZARARLI OLABİLİR

Her sağlıklı besinde olduğu gibi pekmezde de ölçü önemli. Doğal şeker içerdiği için aşırı miktarda tüketildiğinde kan şekeri dengesini bozabilir. Uzmanlar, yetişkinlerin günde bir veya iki tatlı kaşığından fazla tüketmemesini öneriyor.

Kaynak: Posta