Okulların açılmasıyla birlikte birçok çocuk yeni bir başlangıcın heyecanını yaşarken, bazı öğrencilerde kaygı ve korku da ortaya çıkabiliyor. Uzman Klinik Psikolog Deniz Aykol Ünal, bu duyguların normal olduğunu vurgulayarak ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.
"YOĞUN KAYGI YAŞAYABİLİR"
Ünal, “Çocukların gelişim hızları, olaylara verdikleri tepkiler ve duygusal süreçleri birbirinden farklı olabilir. Bazı çocuklar okula başlamadan önce motive ve mutlu hissederken, bazıları yoğun kaygı, korku ya da isteksizlik yaşayabilir. Kimi çocuklar okulun kapısında ebeveynine el sallayarak vedalaşırken, kimileri ayrılmakta zorlanabilir ve yoğun kaygı yaşayabilir” dedi. Bu nedenle çocukların duygusal ve zihinsel olarak hazırlanması gerektiğini vurgulayan Ünal, “Hissettikleri kaygı ve korkunun normal olduğunun mutlaka anlatılması gerekir” diye konuştu.
"ANKSİYETE BOZUKLUĞUNA KADAR İLERLEYEBİLİR"
Kaygının doğru yönetilmesi gerektiğinin altını çizen Ünal, “Yeni bir deneyim, yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da kaygı oluşturabilir. Bu kaygıya zamanında ve doğru şekilde müdahale edilmezse, süreç ayrılık anksiyetesi bozukluğuna kadar ilerleyebilir” ifadelerini kullandı. Okulun çocuklara gerçekçi şekilde tanıtılması gerektiğini belirten Ünal, “Okul yalnızca ‘çok eğlenceli, harikalarla dolu bir yer’ olarak değil, dürüstçe anlatılmalıdır. Çocuklara okulda yeni arkadaşlar edinebileceği, yeni aktiviteler ve beceriler kazanabileceği ama bazen hoşlanmadığı arkadaşlarının da olabileceği açıklanmalıdır” dedi.
"KESİNLİKLE UZAK DURULMALIDIR"
Velilere önemli uyarılarda bulunan Ünal, “Okulu bir tehdit ya da korku unsuru olarak kullanmak büyük bir hatadır. ‘Böyle yaparsan öğretmenin kızar’ ya da ‘Arkadaşların seni sevmez’ gibi söylemlerden kesinlikle uzak durulmalıdır” diye konuştu. Ebeveynlerin ilk gün duygularını çocuğa yansıtmaması gerektiğini söyleyen Ünal, “Çocuğun büyüdüğünü görmek elbette duygusal bir süreçtir; ancak gözyaşları çocuğun bu durumu farklı yorumlamasına yol açabilir” dedi. Adaptasyon sürecinin uzun sürmesi halinde profesyonel destek alınması gerektiğini belirten Ünal, “Kaygının azalmadığı durumlarda sürecin kronikleşmemesi için uzman desteği mutlaka alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
