AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nebi Hatipoğlu, Vehbi Koç Kongre Merkezi’nde vaatlerini açıkladı. “Kırsal kalkınma” dedi, Eskişehir’in tarımsal üretimdeki düşüşüne dikkat çekerek, belediyenin tarım ve hayvancılığa desteğini eleştirdi.

Tarımın, Eskişehir’de her geçen gün geriye gittiği o acı tabloya işaret eden Hatipoğlu, durumu şöyle özetledi: “Kırsal kalkınma için tarım ve hayvancılığa destekleri üç katına çıkaracağız. Gübre, tohum, mazot, sulama, fide ve daha pek çok alanda destekler vereceğiz. Belediyenin tarım ve hayvancılığa desteği bütçenin sadece binde dördüdür. El insaf… Tarım Eskişehir’de her gün geriye gidiyor. Son 10 yılda tarımla uğraşan nüfus üçte bir azalmış. Tarımsal alan bakımından Türkiye’nin sekizincisiyiz. Ancak üretimde maalesef 25’incisiyiz. Bu tablo Eskişehir’e yakışan bir tablo değil. Türkiye’mize de yakışan bir tablo değil. Kırsal da kalkınmayı inşallah sağlayacağız. Gençlerimizin kentlere göç etmeye mecbur eden, köylerimizi boşaltan işsizlik sorununa çözecek güçlü adımları hızlıca atacağız.” 

**
Babam, Sivrihisar’da çiftçilik yapıyor. Yani atadan çiftçiyiz. 
Toplantıdan çıkınca, babamı telefonla arayıp, sordum: “Baba kaç yıldır pancar ekmiyorsun? Yıllardır ürettiğin pancardan belediye desteklemediği için mi vazgeçtin?” 
Güldü ve kapattı.  Aslında ararken sorunun yanıtını da biliyordum.   

*
2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nden tarım sektörüne 384 milyar lira ödenek ayrıldı.  Sorun sadece ödenek meselesi de değil, tarıma bakış açısıdır.
Şükür bitmeyen ama yerlerde sürünen tarımımızı 2024’te 8 milyar TL bütçeye sahip olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi mi kurtaracak! Biliyorum kurtaramayacak belki ama en azından üreticiye can suyu olmaya devam edecek. 

*
Türkiye’nin son 20 yılda ekim alanları 27 milyon dekar azalmış.
Geçmişte tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olan ülkemiz bugün ithalata bağımlı duruma gelmiş. “Taşı toprağı altın” dediğimiz ülkemizde saman bile ithal. 
Çiftçi buğday ekiyor, depolayacak silo bulamıyor. 
Soğan ekiyor, o yıl para etmiyor hayvanına yem yapıyor. 
Üretimdeki plansızlık her yıl binlerce çiftçinin zarar etmesine neden oluyor. 
Pancar ekiyor, hasadına başlayacak ne kadara satacağını bilmiyor.
Gübre, tarım ilacı ve mazot gibi temel üretim kalemlerinde her yıl yaşanan fiyat artışı çiftçinin beli büküyor.
Köylerde genç nüfus azalıyor, tarlada çalışacak işçi bulunamıyor. 
Elektrik pahalı, işçilik pahalı…
Kamu bankalarından borçlarını ödemek için kredi istiyor, kredi talebine ret cevabı veriliyor. Sorunlar bu saydıklarımla da sınırlı değil elbet, 
İç Anadolu’dan Ege’ye, Güneydoğu’dan Karadeniz’e yani yedi bölgede üretici o yıl ne ekiyorsa onu biçemiyor. 

*
Hatipoğlu’nun, tarımın geriye gittiği tespitine katılıyorum ancak eksik.
O yüzden eleştiri yaparken önce resmin büyüğüne bakmak gerekiyor.