Tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatı yıllık yüzde 34,09, aylık ise yüzde 1,30 arttı.
Endeksteki artış, çiftçinin üretim maliyetini doğrudan yukarı çekiyor. Gübre, yem, ilaç, mazot ve enerji gibi temel girdilerdeki yükseliş, üreticinin karını eritiyor. Özellikle veteriner harcamalarındaki yüzde 59,79’luk yıllık artış ve gübredeki yüzde 3,94’lük aylık zam, hayvancılık ve bitkisel üretimde alarm zillerini çaldı.
Verilere göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatı bir önceki aya göre yüzde 0,18 azalsa da, yıllık bazda yüzde 28,51 arttı. Yani çiftçi yeni traktör, sulama sistemi ya da hayvan alımına yanaşamıyor. Artan faiz oranlarıyla birleşince, tarımsal yatırımlar adeta fren yaptı.
TÜKETİCİYE YANSIYACAK
Tarımda kullanılan girdilerdeki bu artışın birkaç ay içinde pazara ve market raflarına yansıması bekleniyor. Üretim maliyetindeki her yüzde 10’luk artış, tüketici fiyatlarına ortalama yüzde 5-7 arasında yansıyor. Tarım-GFE’deki artış enflasyon zincirinin ilk halkası olarak yorumlanabilir. Tarlada başlayan enflasyon, sofraya kadar gelir. Tarımsal girdiler artmaya devam ettikçe gıda fiyatları düşmez, tam tersine katlanarak artar.
Tarımsal üretimdeki girdi baskısı, küçük üreticinin sektörden çekilmesine, üretim açığının büyümesine ve gıda enflasyonunun kalıcı hale gelmesine neden olabilir.
