Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ekim ayında başlayacak yeni yasama döneminde yoğun bir gündeme hazırlanıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uzun süredir üzerinde çalışılan vergi düzenlemeleri son şeklini aldı. Geçtiğimiz hafta açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında işaret edilen adımlar, şimdi somutlaşarak yasa teklifine dönüştü. En çok tartışılacak düzenleme ise kademeli emlak vergisi olacak. Özellikle tek evi olmayanları hedeflemeyen bu sistem, ikinci ve daha fazla konuta sahip olanları kapsıyor.
Katlamalı Vergi Sistemi Gündemde
Paketin merkezinde geçtiğimiz yıl gündeme gelen ancak ertelenen “katlamalı emlak vergisi” yer alıyor. Bu kez düzenleme daha net bir çerçeveye kavuştu. İkinci konuttan itibaren vergi yükü artacak. Ev sayısı arttıkça oran da kademeli şekilde yükselecek. Tek konutu bulunan vatandaşlar içinse mevcut vergi uygulaması değişmeyecek.
Ovp’nin Hedefleriyle Uyumlu Adım
Orta Vadeli Program, deprem harcamaları ve artan kamu giderleri nedeniyle bütçede oluşan açığı kapatmayı öncelikli hedef olarak belirledi. Vergi gelirlerini artırma ihtiyacı da bu kapsamda öne çıktı. Kademeli emlak vergisi, tüketim ve gelir üzerinden alınan vergilerin yanında servet üzerinden de adalet sağlamayı amaçlıyor. Böylece, mülkiyet varlığı fazla olanların kamu finansmanına daha fazla katkı yapması sağlanacak.
Yeni Sistemin İşleyişi
Düzenleme üç temel başlık altında şekillenecek. İlk konut için mevcut vergi oranı korunacak. İkinci konut için daha yüksek bir oran devreye girecek. Üçüncü, dördüncü ve sonraki tüm taşınmazlar için oran katlanarak artacak. Böylece, sahip olunan mülk sayısı doğrudan vergi yükünü belirleyecek.
Kimleri Kapsayacak?
Sistem, lüks rezidanslardan köy evlerine, sahil kasabasındaki yazlıklardan arsaya kadar tapuda kayıtlı her türlü taşınmazı kapsıyor. Yani yalnızca büyük yatırımcılar değil, miras yoluyla ikinci evi olan ya da birikimlerini yazlığa yatıran vatandaşlar da düzenlemeden etkilenecek. Ekonomi çevreleri, bu adımın konut piyasasında yatırım amaçlı talebi sınırlayabileceğini düşünüyor. Ekim ayında Meclis’te yapılacak görüşmelerde, oranların nasıl belirleneceği tartışmaların odak noktası olacak.
