CHP Tepebaşı 7’inci Olağan Kongresi yapıldı. CHP Tepebaşı 7’inci Olağan Kongresi’nde konuşan CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, CHP’ye yönelik açılan davaları eleştirdi. Arslan, iktidarın CHP içindeki işbirlikçiler ile partiyi abluka altına almaya çalıştığını belirtti.
“İktidar yürüyüşümüzü engelleyemeyecekler”
CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan şu ifadeleri kullandı:
"Sevgili dostlar, elbette çok zorlu günlerden geçiyoruz ve birden fazla cephede hep birlikte mücadele veriyoruz. Bu mücadelemiz bununla sınırlı kalmayacak. Elbette önümüze farklı engeller çıkarmaya devam edecekler ama ne yaparlarsa yapsınlar, o iktidar yürüyüşümüzü engelleyemeyecekler. Arkadaşlar, elbette bütün kötülüklerin anası, Yeşilay’ın kullandığı bir slogan var. Ama bunu siyasi düzleme çevirdiğimizde, bütün kötülüklerin anası ne yazık ki 2017 yılında gerçekleştirilen referandum ve çok çırpınmamıza rağmen başaramadığımız, sonucu itibarıyla ucube bir rejim değişikliğini getiren o referandumdur. Bugün yaşananların hiçbiri tesadüf değil. Ve yaşadıklarımız bununla da sınırlı kalmayacak. Zira demokrasiden otoriter rejime evrilen bir süreci hepimiz yaşıyoruz.
“Tek adamın iki dudağının arasına sıkıştırıldığı bir düzen”
Bir yandan anayasal devlet rafa kaldırılmış, cumhuriyetimizin temel nitelikleri örselenmiş ve her geçen gün daha da örselenmeye devam edilmiş; laiklik tartışılır hâle getirilmiş; demokratik yapımız ne yazık ki rafa kaldırılmış; hukuk devleti anlayışından kanun devleti, polis devleti anlayışına sürüklenen; kuvvetler ayrılığı ilkesinin tümüyle ortadan kaldırılıp kuvvetler birliğine, tek adamın iki dudağının arasına sıkıştırıldığı bir düzen… Ve buradan da, “Siz ne yaparsanız yapın, her şeyi sizin adınıza ben bilirim, ben düzenlerim” diyen otoriter bir başkanlık sistemine doğru eğrilen bir süreçteyiz.
“Muhalefeti dizayn etmeye çalışıyor”
Başta Cumhurbaşkanı adayımız ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere çok sayıda belediye başkanımızı tutuklayarak halkın iradesini bir kez daha yok saydı ve dedi ki: “Onlarca belediye başkanınızı, başkan yardımcınızı, meclis üyelerinizi, parti meclisi üyelerinizi, önceki dönem milletvekili yapmış arkadaşlarınızı… Siz ne söylerseniz söyleyin, ben istemiyorsam o belediye başkanına görev yaptırmam.” Bununla da yetinmedi. Bir gün çıktı ve dedi ki: “Muhalefeti de ben dizayn ederim.”
“Partimizi abluka altına almaya çalışıyorlar”
Cumhuriyet Halk Partisi’ne çok farklı cephelerde saldırılar geliştirerek, en sonunda da nihayet binlerce polisiyle ve içimizde çok az da olsa işbirlikçi hainlerle partimizi abluka altına almaya çalıştı. Bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman, sevgili arkadaşlar, bu işin adı şudur: Bu iş artık demokratik devlet olmaktan çıkmıştır. Otoriter bir rejime doğru evrilmenin ayak sesleridir. Bunu şunun için söylüyorum: Bu kötülüklerle mücadele edecek en öncü siyasal parti elbette Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır.”