Eskişehir Sanayi Odası, Alpu ilçesine Raylı Sistemler Endüstri Bölgesi kurulmasını istiyor. Oda Başkanı Kesikbaş, zoom programı üzerinden basın toplantısı düzenledi.
Kesikbaş, sözlerine şöyle başladı: “Güçlü yurttaşı olmayan bir toplumun maalesef güçlü bir devleti olamıyor. Güçlü yurttaş, kul olmaktan yurttaş olmaya geçişi tamamlamakla mümkün. Kul olmak kutsal kitabımızın ilk ayetlerinden biri olan ‘oku’ buyruğunu dinle anlamak… Okumadan, dinlemeden, araştırmadan, sorgulamadan, ayrıntı dinamikleriyle genel eğilimler arasında dengi kurmadan güçlü bir yurttaş olamayacağımızı biliyoruz. ‘Bir bilen’ diye tanımladıklarımızın babanın, hocaefendinin, kutbun, erenin sonunda bir insanın peşine takılmak bizler için özellikle bu yüzyılda doğru kavramlar değil.”

AKLI EMANET ETMEKTEN SAKINMANIN…
Kesikbaş’ın konuşmasından satır başları şöyle: “Bilginlerin dediklerini dinlemek, bilimdeki buluşları izlemek kuşkusuz önemli ama asla aklımızı emanet etmeden bilimin kendi varlık nedeni olan dengeli kuşkuyu da asla ihmal etmemek durumundayız. Oku buyruğunu dinle diye anlarsak en değerli varlığımız olan aklımızı da maalesef başkalarına emanet ederiz. Aklı emanet etmekten sakınmanın bilinen en etkili yolu da düşündüklerimizi bir proje disipliniyle tartışmaya açmaktır.”

‘BEN YAPTIM OLDU’ DİYEN…
“Eskişehir Sanayi Odası’nın önerdiği raylı sistemler projelerinin amaçlarını da hedefleri, maliyetleri, getirisiyle ilgili öngörüler için çok şeyler söylenebilir. Gerekçe ortaya koyarak, hesap yaparak, ölçü koyarak herkesin eteğindeki taşı dökebileceği bir ortam bizler için kıymetlidir. Böylesi projeler entelektüel düzlemde ne kadar çok katılımla sorgulanırsa kaynakları kullanma etkinliğinin de o kadar artacağını düşünüyorum.  Projelerin açık ortamlarda tartışılması ‘ben yaptım oldu’ diyen otoriteyi zayıflatmanın yoludur.”
“Bizler sanayiciler olarak hayatımızı projelerle geçiren insanlarız. Ben dedim oldu, sen dedin oldu şu oldu bu oldu bunlar tamamen dedikodu ve herhangi bir matematiksel değeri olmayan altyapılarda geliştirilmemesi gereken konular.”

VAKİT KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜ YOK
“Alpu’daki URAYSİM’in tamamlayıcısı olarak Alpu Raylı Sistemler Endüstri Bölgesi kurulmasını istiyoruz. Eskişehir’in demiryolu üretim sektöründe yüz yılı aşkın tecrübesi var. TÜLOMSAŞ/TÜRASAŞ’ın varlığı projeyi önemli ölçüde destekliyor. 50’yi aşkın tedarikçi firma var. Yine Raylı Sistemler Kümelenmesi var. En önemlisi URAYSİM var. URAYSİM, Eskişehir’e gelmiş geçmiş en büyük armağanlardan birisi. Öyle bir proje ki raylı sistemlerle ilgili teknolojinin geliştirildiği, test edildiği bir proje. Üniversitemizle birlikte bu proje emin ellerde ve 11’nci Kalkınma Planı’nın da içinde. Düşündüğümüz Raylı Sistemler Endüstri Bölgesi URAYSİM’i de tamamlayacak. Eskişehir’in artık raylı sistemlerle ilgili vakit kaybetmeye tahammülü yok. Türkiye’nin bu konuda ciddi milli hedef ve projeleri var. Yerli hızlı trenin Eskişehir’de üretilmesi Eskişehir’in milli davasıdır. Eskişehir’in çok ciddi rakipleri var. Bursa, Adapazarı, Ankara gibi iller… Yatırımın kentlerine gelmesi için üstün çaba sarf ediyorlar.”

38 MİLYAR AVRO’LUK SATIN ALMA VAR
“TCDD, demiryolu uzunluğunu 2023’e kadar 25 bin kilometreye çıkarmayı hedefliyor. Devlet önümüzdeki yıllarda 190 adet hızlı tren, 1400 adet elektrikli lokomotif, 100 adet dizel elektrikli lokomotif, 155 adet manevra lokomotifi, 116 adet elektrikli tren seti, 75 adet dizel tren seti, 33 bin adet yük vagonu, 3 bin 300 metro aracı ve 650 adet tramvay satın alacak. Eskişehir olarak bu projelerin içinde olmalıyız. Burada yaklaşık 38 milyar Avro’luk satın alma var.”

URAYSİM BİLİNMİYOR!
“Eskişehir’deki birçok insan hala URAYSİM’in ne anlama geldiğini, ne ifade ettiğini, Eskişehir’e nasıl katkılar sağlayacağını pek farkında değil. Eskişehir, URAYSİM’in kıymetini çok yakın zamanda daha iyi anlayacak. URAYSİM 700 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulacak. Proje sorunsuz ilerliyor. Toplam bütçesi 50 milyon Avro. Çeken ve çekilen araçların test işlemleri burada yapılacak. Alpu, URAYSİM ile raylı sistemler için teknoloji üreten merkez olacak. Eskişehir, milli hızlı tren üretimi için de en uygun alanlardan biri olacak.”

GELECEK AMA NEREYE GELECEK
“Sanayi Odası, bu yatırımın Eskişehir’e gelmesi için mücadele ediyor. Gelecek ama nereye gelecek? Bütün problem burada. Evet, biz hızlı treni üreteceğim ama nerede üreteceğiz? Bunun için şartlarımız var mı? Alt yapımız hazır mı, arsalar, binalar hazır mı? Lojistik olarak hazır mıyız? Yine yurt dışından gelecekler nereye hangi alt yapıya gelecek? İşte tam burada neden Eskişehir raylı Sistemler Endüstri Bölgesi’ne ihtiyaç var sorusu geliyor aklımıza. Türkiye, 2035’e kadar raylı sistem araçlarına 38 milyar Avro gibi bir kaynak ayıracak. Eskişehir, buradan payına düşeni almalı. Buna hazır olmalı. Eskişehir 15-20 yıl önce otomotiv sektörünü kaybetti. Gelecekte 38 milyar Avro satın alma olacaksa biz bugünden bunun vizyonunu koymamız gerekiyor. Altyapısını oluşturmamız gerekiyor. Gelecekteki arkadaşlar bize ‘neden yapmadınız’ diye sormasınlar. Bu bir vebal işidir. Biz bu vebali almak istemiyoruz.”

ESKİŞEHİR SANAYİSİ BÜYÜYOR
“İşte pandemi dönemi… Öğrenci ve turistin Eskişehir’e gelmemesi nedeniyle hizmet sektöründe işsizlik hayli fazla. Esnaf sıkıntı içinde. Ama üretim devam ediyor. İhracat devam ediyor. Eskişehir sanayisi, Türkiye sanayisi büyüyor. Bizim bütün derdimiz Eskişehir gençlerinin mutlaka gelecekte raylı sistemlerle ilgili bir alt yapıda çalışıyor olması, kendini bu konuda geliştirmesi.”

OVA’DA BİNDE 5’LİK BİR ALAN KAPLAYACAK
Kesikbaş, “URAYSİM Test Merkezi’nin hemen yanında ve sınırında olması. Ulaşım yollarına kavşak noktasında olması. Yatırım teşviklerde ilçelere ve ihtisas OSB’lere sağlanan özel destekler (5. Bölge) Arazinin OSB için çok müsait olması. Arazi eğiminin ilk yatırım maliyetini düşürecek olması. Arazinin 1/25.000 ölçekli nazım planda çayır tahsisinin yapılmış olması” gibi nedenler sıraladı. Kesikbaş, projenin Alpu Ovası içinde binde 5’lik bir alan kaplayacağını da bildirdi.
Kesikbaş, “İnsana, doğaya, çevreye saygılı bir şekilde çalışmalar yürütüyoruz. Biz bir vizyon koyuyoruz. Elbette tartışılacak ama tartışılırken de verilere dayanarak konuşulması taraftarız” diye konuştu.

ESKİŞEHİR’E SON TRENİ KAÇIRTMAYACAK
“Aş ve iş getirecek bir proje. Eskişehir’in hak ettiği bir proje. Eskişehir’e son treni kaçırtmayacak bir proje. Daha önceden hep ağlıyorduk. Artık ağlamamamız gerekiyor. Mobilya sektöründe bunu yaşadık. Mobilya endüstri bölgesi oluşturamadık bunu İnegöl başardı. Eskişehir bunu ıskaladı, şimdi ağlıyoruz. İnegöl 1 milyar dolar ihracat yapıyor. Otomobili kaçırdık. Bunu da ıskaladık. Bunun için de ağlıyoruz. Raylı sistemleri kaçırmayalım. Halka rağmen bir şey yapma gayreti içinde değiliz. Alpu ve Eskişehir halkıyla birlikte yapmak istiyoruz. Derdimiz aş ve iş… Derdimiz sanayisiyle büyüyen, zenginleşen bir Eskişehir ve güçlenen bir Türkiye.”

VİZYONER İNSANLAR KARŞI ÇIKMAYACAK
Kesikbaş, “Büyükşehir Belediyesi ile görüşme oluyor mu” sorusunu şöyle yanıtladı: “Görüşme oluyor. Son derece centilmen bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Özellikle Alpu Belediyesi ile görüşmeleri yaptık. Alpu Belediyesi, projenin Alpu için çok faydalı olacağını ifade etti. 1/25 binlik planlarla ilgili de Büyükşehir Belediyesi ile görüşmeler yapacağız. Ben gerçekten vizyoner insanların Eskişehir’de ve belediyede olduğunu düşünüyorum. Meclislerinde olduğunu düşünüyorum. Böylesine önemli, böylesine güçlü, böylesine çevreci, böylesine teknolojik, böylesine binde 5 oranında bir endüstri bölgesinin oluşturulmasına da vizyoner insanların karşı çıkmayacağını düşünüyorum. Bir konsensüs oluşacak. Halka rağmen hiçbir şey yapmıyoruz. Bireysel olarak hiçbirimizin çıkarı yok. Mobilya ve otomotiv sektöründe kaçırdığımız fırsatları raylı sistemlerle güçlü bir şekilde yakalamak istiyoruz. Elbette çevre çok önemli ama aş ve iş de en az onun kadar kıymetli.”

ALMANYA’DA RAYLI SİSTEM FUARLARINI…
Kesikbaş, bir soru üzerine “Eskişehir raylı sistemlere fazlasıyla önem veriyor. Geçen sene gazete manşetlerinden hatırlıyorum. Eskişehir’in önemli büyükleri Almanya’da raylı sistem fuarlarını ziyaret etti. Bu fuarları ziyaret eden herkes neticede bu bölgeye yatırımcı getirebilme kabiliyetine sahip insanlar” dedi.