Yaşananları anlatan Boz, dün 13.45 sıralarında iki arkadaşın kendisine geldiğini anlattı. Kızı, annesine ulaşamadığını, evlerinin kapısını açmasını istediğini anlatan Ahmet Boz, "Ben o kapıyı açarım, ancak polis gelmeden açamam dedim. Ben 155’i aradım. Polisler kayıt açılmasını istedi. Kızı kayıt açtı. Sonra polisler geldi. Uzun uzun zile bastık. Kapıda zorlama yoktu. Önce zehirlendiler ya da tatile gittiler sandık. Kapıyı biraz zorlanarak açtık. Kapıyı açınca ilk önce İlkay abinin cesedini gördüm. Kapının orada yerde yatıyordu zaten. Yakınları girmek istedi. Buna engel oldum. Yerlerdeki kanlar kuruydu. Akşam 8 gibi Doruk durmamış. Komşudan tablet almışlar. Yenge hanım lahmacun istemiş. Doruk’un vücudu tanınmaz halde. Gece uyuyamadım. İlkay abinin ilk eşindeki oğlu ile sıkıntıları vardı. Cinnet geçiren biri kendine o kadar zarar veremez. Bence bu olay bir cinayet. Ben bu zamana kadar böyle bir olay görmedim. İlkay abi kapı girişinde Emel abla ve Doruk salonda yerdeydi. Evin her yeri kandı. İçerde bayağı bir arbede yaşanmış. İçerideki odalardan kapının biri kırıktı" dedi.

"Bu insanlık dışı bir durum"
Yaşanan olayın dehşet verici olduğunu belirten çilingir Ahmet Boz, "Burada bizle büyüyen bir çocuktu. O çocuğa yapan başkasına neler yapardı. O eve geçen hafta taşındılar. Karı, koca ve çocuk dükkâna gelir, öyle eve giderlerdi. İlkay abi hep gülerdi. Maddi olarak herkes krizde. Sıkıntı yaşadığını biliyordum. Önceki eşinden olan oğlu ile sıkıntı yaşıyordu. İlkay abi daha önce İzmir’de yaşıyordu. 6 yıl önce buraya taşınmış. Zaten bir gün önce de biz saat 11.00 sıralarında selamlaşmıştık. Akşam da 19.30 gibi dükkânı kapatıp eve gitmiş zaten. Eve yemek sipariş etmişler, evin girişinde yemekler vardı. Evin içi çok kötü haldeydi. Bu insanlık dışı bir durum. Hele ki çocuğa yapılan zulüm çok kötü. Doruk bizim dükkânın önünde bisiklete biner gezinirdi. Ben sabahlara kadar uyuyamadım. Bir anda çocuğu o halde gördüm. Anlatamam, anlatılacak gibi değil. Allah kimseye böyle bir şey göstermesin" diye anlattı.