Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, eskisehir.net’te Cihan Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. Bingöl, şöyle konuştu: “Toplumun geniş kesimleri ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya. KONDA’nın araştırmasına göre hem elektrik hem su faturasını ödeyemeyenlerin sayısı yüzde 8… Yüzde 70’i hem kendi hanesinde hem ülke genelinde bir ekonomik darboğaz olduğunu kabul ediyor. Yine toplumun yüzde 82’si ha hiç geçinemediğini ya da kıt kanaat geçindiğini ifade ediyor. Dolayısıyla algıların ötesinde toplumun yaşadığı bir problem var. Yapısal olarak öncesi de var, pandemi süreciyle ilgili kısmı da var. Ama özellikle 18 yıldır uygulanan ekonomik politikaların yanlışlığı yüzünden bu noktaya geldik. Türkiye üreten bir ekonomik modelden vazgeçti. Tüketim ekonomisi ve borca dayalı bir ekonomiyi benimsediği için bugün sonuçlarını olumsuz olarak yaşıyoruz.”

11 TEMEL SORUNUMUZ VAR
Bingöl: Ülkemizi ve milletimizi yoran 11 temel sorunumuz var. Kutuplaşma, hukuksuzluk, liyakatsizlik, şeffaflıktan uzak yönetim anlayışı, basın-yayın ve fikir hürriyetini kısıtlama, ahlaki ve manevi değerlerdeki çöküş, kültürel yozlaşma, israf, rüşvet, yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik, geçim sıkıntısı, gelir adaletsizliği, üretime dönük olmayan borca dayalı bir ekonomik model, iç güvenlik sorunu ve dış politikada başsızlık…

BİLİMSEL ÜRETİM YERİNE TWEET ATIYOR
Bingöl: Geçtiğimiz günlerde paylaşılan rapora göre; Türkiye üniversitelerinde görevli 70’in üzerinde rektörün bilimsel üretim yerine tweet atmakla ilgilendikleri ve tweet’lerin büyük bölümünde de hükümet üyelerine ve Cumhurbaşkanı’na bağlılıklarını yansıttıkları görülüyor. O dönem için son dönemde atanan altı rektörden üçünün ise maalesef hiç makalesi yok. Dolayısıyla bu dönemde liyakate önem verilmiyor.

ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR ANAYASA İHTİYACI VAR
Bingöl: Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar siyasi partilerin bir araya gelmesini zorunlu kılıyor. Tek partili yönetim anlayışından bu ülke nasıl kurtulur? Türkiye’nin sivil, demokratik, insan haklarını önceleyen, herkesin kendi tarifini içinde bulabildiği, özgürlükçü bir anayasa ihtiyacı var. Bu anayası nasıl yapabiliriz? Ayırt etmeden tüm siyasi partileri ziyaret etmek istiyoruz. Bazılarını ziyaret ettik. Bu ziyaretler nezaket ziyareti değil. Farklı dünya görüşlerimiz olsa bile kimse kimseyi ötekileştirmeden bir başka partiye benzeşmeden ülkenin sorunlarını nasıl çözebiliriz bunu konuşuyoruz. Biz ziyaret yapıyoruz, partiler de iade-i ziyaret yapıyorlar.

CUMHUR İTTİFAKI İÇİNDE YER ALIR MI?
Bingöl, “Saadet Partisi, Cumhur İttifakı içinde yer alır mı” sorusuna “AK Parti’nin yanlış politikaları yüzünden ülke bugün bu hale geldi. Dolayısıyla yanlış politikalara destek veremeyiz, AK Parti’nin günahlarına ortak olamayız. Bugüne kadar uyguladığı temel politikalardan vazgeçerse o zaman görüşmeler yapılabilir. Bizim bakanlık, vekillik beklentimiz asla yok” diyerek cevapladı.

SAADET’Lİ ÜÇÜNCÜ İTTİFAK MÜMKÜN MÜ?
Bingöl: Tek adam yönetiminin ülkeyi getirdiği noktayı hep birlikte görüyoruz. Bu süreç devam ederse ülke çok ciddi bedeller ödeyebilir. Tek adam sisteminden bu ülkenin kurtulması için öncelikle partilerin hangi parti çatısı altında ittifak olacağından ziyade temel ilkelerde birleşerek sistem değişikliği için adım atmaları lazım. Saadet’in içinde olacağı Üçüncü İttifak meselesi… Bunu dile getirenler oldu. Saadet, İYİ Parti, DEVA, DP, Gelecek ve Yeniden Refah Partisi ile oluşacak bir ittifakın önemli sonuçlar alacağını söyleyen arkadaşlar oldu. Ama Türkiye gerçekleri düşülünce netice alabilmek hangi yönüyle mümkünse o daha doğru olabilir. Netice 50+1’dir. Dolayısıyla çalışma o yönde olmalıdır.