Yeni yıl yaklaşırken, milyonlarca çalışanın gözü kulağı asgari ücret belirleme sürecine çevrildi. Kasım ayına girilmesiyle birlikte, 1 Aralık’ta ilk toplantısını yapacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun alacağı karar merakla bekleniyor. Süreç öncesinde ekonomistlerden gelen ilk tahminler ve öneriler de kamuoyunda tartışılmaya başlandı. Ekonomist Muhammet Bayram, katıldığı bir televizyon yayınında hem olası zam oranlarına ilişkin tahminlerini paylaştı hem de büyükşehirler için ezber bozan bir öneriyi gündeme taşıdı. Bayram'ın açıklamaları, müzakere masasında tartışılabilecek yeni modellerin sinyalini verdi.
Büyükşehirlere Özel 'Tazminat' Formülü Masada
Ekonomist Muhammet Bayram, asgari ücret tartışmalarına yeni bir boyut kazandıran önemli bir öneri sundu. Bayram, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerdeki yaşam maliyetinin Anadolu kentlerine göre çok daha yüksek olduğunun altını çizdi. İki bölge arasındaki alım gücü farkının giderek açıldığını belirten ekonomist, büyükşehirlerde yaşayan asgari ücretli çalışanlara ek bir ödeme yapılması gerektiğini savundu. Bayram, “Büyükşehirlerde maaş aldığınız gün bitiyor. Alım gücü farkı çok yüksek," diyerek durumun ciddiyetini vurguladı. Önerisinin detaylarını da paylaşan Bayram, "o nedenle ya farklı bir asgari ücret belirlenmeli ya da büyükşehirlerde yaşayan çalışanlara 5 bin TL civarında bir büyükşehir tazminatı verilmeli," dedi. Bölgesel asgari ücret uygulamasının anayasal engellere takılabileceğini de belirten ekonomist, tazminat modelinin daha uygulanabilir olduğunu ifade etti: “Çünkü maaş farkı anayasaya aykırı bulunmuştu, o nedenle tazminat modeli uygulanabilir”.
Zam Oranı İçin Yüzde 20 ila Yüzde 30 Aralığı Öngörülüyor
Muhammet Bayram, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücret zammına ilişkin rakamsal tahminlerini de paylaştı. Mevcut enflasyon verileri ve gelir dağılımındaki tabloyu dikkate alarak bir değerlendirme yapan Bayram, zam oranının yüzde 20 ila 30 bandında olabileceğini öngördü. Kendi kişisel beklentisini de açıklayan ekonomist, yüzde 25 civarında bir artışın makul olduğunu belirtti. Ancak ekonomik koşulların seyrine göre oranın üst banda yaklaşabileceğini de ekledi. Bayram, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “10 aylık gerçekleşen enflasyon yüzde 28,63. Kasım ve Aralık aylarının eklenmesiyle bu oran yüzde 31-32 seviyesine çıkabilir. Hedeflenen enflasyon ise yüzde 19 civarında. Dolayısıyla 2026 asgari ücret artışı yüzde 20 ile 30 arasında olabilir. Benim beklentim yüzde 25 civarında, ancak yüksek enflasyon ortamı sürerse bu oran yüzde 30’a kadar çıkabilir.”

Enflasyon Verileri Belirleyici Olacak
Ekonomistlerin ve piyasaların zam oranı tahminlerinde en önemli referans noktası, gerçekleşen enflasyon rakamları olacak. 2025 yılı temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmamış olması, ocak ayında yapılacak artışın önemini daha da artırıyor. Bayram'ın da belirttiği gibi, yılın ilk 10 ayında gerçekleşen enflasyonun yüzde 28,63 olması, zam oranının alt sınırına ilişkin önemli bir ipucu veriyor. Kasım ve aralık ayı verilerinin de eklenmesiyle oluşacak olan yıllık enflasyon, komisyonun masadaki en önemli verisi olacak. Hükümetin Orta Vadeli Program'da (OVP) belirlediği enflasyon hedefleri de pazarlık sürecinde işveren ve hükümet kanadının temel argümanları arasında yer alacak. Gerçekleşen enflasyon ile hedeflenen enflasyon arasındaki denge, nihai zam oranının şekillenmesinde belirleyici olacak.
"Vergi Dilimleri Yeniden Düzenlenmeli" Çağrısı
Ekonomist Muhammet Bayram, tartışmaların sadece zam oranıyla sınırlı kalmaması gerektiğini, çalışanların alım gücünü doğrudan etkileyen vergi sisteminin de gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Mevcut vergi dilimi sisteminin, yıl içinde çalışanların maaşlarının erimesine neden olduğunu belirten Bayram, kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Konuyla ilgili Bayram, "Vergi dilimi sorununun çözülmesi şart. Gerekirse sabit yüzde 25 olarak alınsın," önerisinde bulundu. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasına rağmen, sigorta primi gibi kesintilerin devam ettiğini hatırlatan ekonomist, "Çünkü asgari ücretteki sigorta primi devam ediyor ve o durum çalışanların eline geçen maaşı azaltıyor," dedi. Yapılacak düzenlemelerin, brüt ücret artışının net maaşa daha fazla yansımasını sağlaması gerektiği ifade ediliyor.




