Herkes bu arabayı isteyecek! Citröen'in bu modeli çok satılacak Herkes bu arabayı isteyecek! Citröen'in bu modeli çok satılacak

Aynı zamanda AK Parti’den Tepebaşı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olan Birsen, Tepebaşı’na bir vefa borcu olduğunu söyledi. 60 yaşında olduğunu ve ömrünün tamamını Tepebaşı’nda geçirdiğini aktaran Birsen, “Tepebaşı benim sevdam. Belediye meclis üyesi olduğumda 31 yaşındaydım.  Benim Tepebaşı’na vefa borcum var. Tepebaşı’na hizmet etmek istiyorum. En az 15 bin, 20 bin insana ismi ile hitap edebileceğim dostlarım var. Eğer ben aday yapılmazsam, aday yapılan arkadaşımın yanında dimdik durmak benim görevim” diye konuştu.

 
Yaklaşık bir aydır sahada mahalle ziyaretleri gerçekleştirdiğini anlatan Birsen “Teşkilatımızla uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Öncelikle büyükşehir adayımızın açıklanmasını bekliyoruz. Büyükşehir adayımızın açıklanmasıyla birlikte iki, üç hafta içerisinde ilçe belediye başkan adayları da belli olacak. Biraz daha hızlanacağız” ifadelerini kullandı. Çok uzun yıllardır siyasetin içerisinde olduğundan bahseden Birsen, “1994’te belediyenin kuruluşunda yer aldım. İki dönem Doğruyol Partisi, iki dönem de AK Parti’den belediye meclis üyeliği yaptım” dedi. 


“Depremle ilgili ciddi bir hazırlık yok”

Deprem kuşağında yer alan Eskişehir’de, belediyelerin depremle ilgili ciddi bir hazırlığı olmadığını savunan Birsen, şunları söyledi: “99’da göreve gelen Büyükerşen ve Ataç, Marmara Depremini yaşadı. Üstünden yaklaşık 25 yıl geçti, Eskişehir’de depremle ilgili ciddi bir hazırlık yok. Bu ciddi bir vebaldir. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, Eskişehir’in fay hatlarıyla ilgili üç üniversiteden akademisyenle ve belediye arasında protokol yapılabilmesi için belediye başkanına yetki verdik. Son dört, beş yıldır belediye meclis toplantılarında Eskişehir’in bina stoklarının envanterinin çıkartılması gerektiğini söylüyorum. İzmir depreminden sonra Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ‘deprem komisyonu’ kurduk, maalesef iki yılda hiç toplanmadı. İnşaat Mühendisleri Odası ile yapılan bir protokol var. Binaların envanteri çıkartılıyor. Eskişehir’in ihtiyacı olan bu değil. 1980 ve 1990 öncesi yapılarda, özellikle alüvyon zeminli bölgelerde iki, üç katı geçmiş binaların envanterinin çıkartılması gerekiyor. Biraz zahmetli, masraflı ve insanları ürkütebilecek sonuçlar çıkabilir. Ama bunun bedelini bir depremden sonra ödersek çok acı olur. Eskişehir olarak bu faturanın altından kalkamayız. Belediyeler olarak kalkamayız. Eskişehir’de bir deprem gerçekliği var. Belediyelerimizin bu konuda tedbir alması gerekiyor. Belediye başkanlarımız bunu gündeme getirip, çözüm önerilerini ortaya koymalıdır. Şuana kadar depremle alakalı Büyükşehir, Tepebaşı ve Odunpazarı’ndan bir öneri hiç duymadık.” 


“AK Parti ile diyalog kurma çabaları sıfır”

CHP’li belediye başkanlarının şehrin sorunlarının çözümü noktasında AK Parti iktidarıyla diyalog kurmadığını savunan Birsen, “Ahmet Ataç,20 yıldır belediye başkanı. 20 yıldır bütçesinin bir miktarını deprem için ayırabilirdi. Büyükerşen 25 yıldır belediye başkanı… Belediye bütçesinden yüzde 1’lik, 2’lik paylarla çok ciddi sonuçlar alınabilirdi. AK Parti, yaklaşık 22 yıldır iktidarda. Belediye başkanlarımızın, AK Parti ile diyalog kurma çabası sıfır.  Yılmaz Hoca despot tavrıyla, bağırarak çağırarak bakanlarla diyalog kurmaya çalışıyor. O da olmuyor. Karşınızda sizin talebiniz yok” diye konuştu.

“Tepebaşı’nda gezi belediyeciliği yapılıyor”

Birsen, Büyükşehir ve Tepebaşı Belediyeleri’nin ciddi bütçelere sahip olduğunu ancak bu bütçe geliriyle şehrin öncelikli sorunlarına çözüm üretilmediğini savundu. Şehrin deprem, imar ve ulaşım gibi öncelikli sorunların ihmal edildiğini belirten Birsen, “2014 yılında, 6360 Sayılı Kanunla beraber kırsalın mahalleye dönmesiyle elde edilen ciddi gelirler var. Tepebaşı Belediyesi’ne kırsaldan devredilen çok sayıda arazi var. Tepebaşı Belediye Meclisi’nin her ayki oturumlarında satış yetkisi alınarak, satılıyor. Çok ciddi gelirler var. Satılan arsa ve tarlaların gelirleri ile merkezi idareden gelen gelirle Tepebaşı yeniden kurulabilir. Çok ciddi gelirler olmasına karşın şehrin maalesef öncelikleri tanımlanmadığı için sadece ‘gezi belediyeciliği’, ‘tur belediyeciliği’ yapılıyor” ifadelerini kullandı.  


“Ataç’ın başarısı değil, bizim başarısızlığımızdır” 

Birsen, AK Parti’nin Tepebaşı’nda Ahmet Ataç’a karşı seçim kaybetmesiyle ilgili “Tepebaşı, merkez sağın en kolay seçim kazanacağı bölgelerden biridir. Ahmet Ataç’ın başarısından ziyade AK Parti’nin organizasyon eksikliği var. AK Parti, 2004'teki ilk seçimlerde Ataç’ın elinden belediyeyi aldı. Doğru aday ve doğru stratejiyle belediye alınır. ‘Dağınık çoğunluklar, organize olmuş azınlıklara yenilir’ diye güzel bir söz var. Orada organizasyon eksikliği bizdeydi. Başarı Ahmet Ataç’ın değil, bizim başarısızlığımızdır. Bizim organizasyon eksikliğimiz sayesinde başarısız da olsa belediye başkanları seçilebiliyor. Bizim kendimizi Eskişehirlilere anlatmak gibi bir görevimiz var. Teşkilat hatalarımız var. Şahsi hatalarımız var. Aday hatalarımız var.  Ahmet Bey ilk döneminde nasıl kaybettiyse, bu döneminde de kaybedecek. Partimiz beni aday gösterdiğinde Ahmet Ataç’ın nasıl yenildiğini de hep beraber göreceğiz. Aldığı oylar sizi yanıltmasın” yorumunda bulundu. 

“Üç başkanının çekişmesi yüzünden hizmet alamıyoruz”

Tepebaşı bölgesinde yaşanan sorunlardan da bahseden Mustafa Birsen, “Fevzi Çakmak, Şarhöyük, Yeşiltepe ve Zincirlikuyu Mahallelerinde bulunan iki katlı yapılarda dönüşümün sağlanabilmesi amacıyla kat artırımı talebiyle 8 yıl önce Tepebaşı Meclisi’ne önerge verdik. Bu önerge sekiz yıldır belediye başkanının önünde bekliyor. Ret edilebilir, kabul edilebilir ama orada bekletilmesi çözümsüzlük. Aynı partiye mensup üç belediye başkanının arasındaki çekişme yüzünden benim bölgem hizmet alamıyor. Burada kabahat bizde, bunu vatandaşa anlatamıyoruz” ifadelerini kullandı.  


“Büyükşehir hayali ile yanıp tutuşuyor” 

Tepebaşı’nda önemli problemlerin olduğunu, mevcut belediye başkanının büyükşehir motivasyonu ile Tepebaşı’nı ihmal ettiğini savunan Birsen, “Tepebaşı Belediye Başkanı arkadaşımızın heyecanını ve hedefini kaybettiğini görüyorum. Tepebaşı’na hizmet etmek farklı hedefler koyarak yapılacak bir iş değil. Tepebaşı’nın önemli problemleri var. Bu önemli problemlere odaklanmak gerekiyor. Ahmet Bey (Ahmet Ataç), büyükşehir hayali ile yanıp tutuşuyor. Bunu da herkes biliyor. Tepebaşı’nın ihmal edildiğini, problemlerinin göz ardı edildiğini fark ettim. Kendime bir görev edindim. Çıktığımız yolda eğer aday olabilirsem özellikle Tepebaşı bölgemizin ihmal ve göz ardı edilmiş problemlerinin hızla çözülmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. 


“Bizi talebesi, personeli gibi görüyor” 

Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Yılmaz Büyükerşen ile yaşanan tartışmalardan da bahseden Birsen, "Yılmaz Hoca, meclis çoğunluğunun bizde olduğu dönemde biraz daha anlayışlıydı, alttan alıyordu. Çoğunluk kendisine geçince meclis üyesini talebesi gibi mi görüyor, personeli gibi mi görüyor… orada ister istemez bir çatışma çıkıyor. Kendi şahsımız adına kavga etmiyoruz. Belediyemizin ve bölgemizin daha iyi yönetilmesi, daha fazla hizmet alması ve ihmal edilmişliklerin ortadan kaldırılması adına bir mücadele veriyoruz. Bazen işin dozajı kaçabiliyor” dedi.   


“Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir’de bir markadır”
 
Beş dönemdir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir için marka olduğunu söyleyen Birsen, “Ancak her insanın bir ömrü var. Yılmaz Hoca belediye başkanlığı yaptığı dönemde yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla tarih tarafından yargılanacak. Yılmaz Hoca’nın yaptıkları, eksikleri konuşuluyor. Bazı şartlardan dolayı dillendirilmeyen eksiklikleri de var. 25 yılın sonunda geldiğimiz noktada bir hayal kırıklığı var. O hayal kırıklığını ben yaşadım, bundan sonraki nesil yaşamasın istiyorum “diye konuştu.

Kaynak: Eskişehir. Net Haber Merkezi