Coşkun Demirbakan’ın ismini ne zaman duysak keşke diye başlayan cümleler kurduk.

“Keşke takımın başında olsa, keşke Eskişehirspor’un onur mücadelesinde işi ehline bıraksak, keşke kaybedilen final maçından sonra Eskişehir’e bile gelmeyen teknik direktörler yerine Coşkun hoca ile yola çıksaydık”

Bu keşkeler yıllarca vücut bulmasa bile Eskişehirspor tarihinin en zor sezonlarından birinde, işler son derece kötü giderken, -9 puan silinen bir sezonda gerçekleşti ve kısa bir süre önce Eskişehirspor Coşkun Demirbakan’a teslim edildi.

Coşkun hocanın takımın başında olmasını istememizde sebep sadece Eskişehir’li olması değil. Coşkun hoca ülkemizin ilk UEFA pro lisans sahibi olan ve o lisansa giden yolun her aşamasından geçmiş bir isim. Ki geçmişte çok zor alınan bu lisansın bugünlerde kolayca alınabildiğini ekleyelim.

Coşkun Demirbakan Eskişehirspor’dan Fenerbahçe’ye transfer olduğunda Eskişehirspor yine bugünlerdeki gibi maddi çıkmazların içinde ve kulüp anahtarı şehrin idarecilerine götürülecek kadar kötüydü. Coşkun Demirbakan’ın attığı o imza sayesinde kulüp derin bir nefes aldı. Belki bilmeyenler varsa önemli bir dip not olarak ekleyim Coşkun Demirbakan Eskişehirspor’dan transfer olurken kulübe en çok para kazandıran futbolcu ünvanını elinde bulunduruyor. Üstelik ciddi miktarda ki tüm alacaklarını silip ayrıca bir güzellik yaptığını da unutmayalım.

Velhasıl biz Coşkun Hoca’yı daha önce çalıştırdığı pek çok takımı hedefe koşturmuş, geçmiş yıllarda ligin dibinden aldığı Eskişehirsporu hedef koşturmuş, finaller, play offlar, çalıştırdığı takımlarda gösterdiği başarılı performansı ve bununla birlikte Eskişehirspor’a olan sevdası, katkısı ve vefası içinde istedik.

Dün Coşkun Hoca ile çok özel bir söyleşi yaptım. Anlattığı her şey çok net oldu. Lafı dolandırmadan, eğmeden, bükmeden içini döktü Eskişehir.net mikrofonlarına ve bir kez daha yıllardır neden keşke dediğimizi anlamış olduk.

İzleyince sizlerde bana hak verecek ve daha önceden demediyseniz bile şimdi derin bir keşke diyeceksiniz.

Öyle ki bu sene yaşadığımız olağanüstü sıkıntıların arasında bizler içimizi karartırken, çaresiz kaldık diye düşünüp başımızı eğerken, o başını dik tutarak biz bu işi başarırız, biz bu ligde sıkıntı yaşamadan kalırız diyebilecek kadar umutlu, iddialı ve kendinden emin.

100 Liralık işi 5 liraya yaparız ama tek isteğim bu futbolculara prim diyor ve ekliyor ama o prim maçtan en geç 1 gün sonra futbolcularımın elinde olsun.

Umarım en azından bunu yapabilecek bir yönetimimiz olur ve gemi limana sorunsuzca yanaşır.