AB Türkiye için harekete geçti: Schengen vizesinde yeni dönem başlıyor AB Türkiye için harekete geçti: Schengen vizesinde yeni dönem başlıyor

 Önemli açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programının özünde dezenflasyonun yer aldığını söyleyerek, “Diğer bütün politikalar, araçlar, hedefler onun tamamlayıcı bir bileşeni. Özünde biz dezenflasyon programı uyguluyoruz. Onun için istikrar ve reform programı dedik, çükü kalıcı dezenflasyon için reform lazım. Biz dezenflasyon sürecinde iç talebi yavaşlatacağız. dış talepteki ilave katkı çok değerli olacak. İkinci olarak; küresel çerçevede başarılı bir dezenflasyon var, dünyada yumuşak iniş başarılı. Bu çok iyi bir haber. Soru işaretleri olmakla birlikte dezenflasyonun devam edeceği 2025 yılında hedeflerle paralel bir noktaya geleceği bekleniyor. Küresel finansal koşulların biraz daha gevşeyeceği yönünde beklentiler var. Bu da önemli çünkü bizim gibi ülkelere fon akışının güçlenmesi ihtimali artıyor” dedi.

“Piyasa, jeopolitik gerginliklerin yayılmayacağını varsayıyor”

Düşük büyüme nedeniyle reel olarak olarak küresel emtia fiyatlarının göreceli olarak stabil kalacağı beklentisi olduğunu belirten Şimşek, “Dünyada jeopolitik gerginlik var fakat piyasa bunu kaale almıyor. Sebebi de, gerginliklerin yayılmayacağı varsayımı. Özetle bu türeden bir küresel arka plan var. Bu arka plan göreceli olarak geçen seneye göre Türkiye’deki bu programı daha destekleyici nitelikte” ifadelerini kullandı.

“Fiyat istikrarı olmazsa olmaz”

Bakan Şimşek, Türkiye’nin en önemli önceliğinin fiyat istikrarı olduğunu vurgulayarak, “Fiyat istikrarı olmazsa olmaz. Makro finansal istikrar ve öngörülebilirliğin en önemli bileşeni fiyat istikrarıdır. Kaynakların etkin şekilde verimli alanlara toplumsal refah tahsisi fiyat istikrarının gereğidir. Uzun vadeli finansmana erişim sürdürülebilir yüksek büyüme, daha önemlisi daha adil bir gelir dağılımı, çünkü enflasyon en kötü vergilendirme yöntemidir. Dolayısıyla daha adil gelir dağılımı açısından da toplumsal barış ve refah açısından da fiyat istikrarı çok önemli. Türkiye’nin en büyük önceliği, şu anda tek önceliği fiyat istikrarıdır” diye konuştu.

“Enflasyonun tek hanelere daha sonra da düşük tek hanelere indirilmesi çok ciddi bir iş, zaman gerektiriyor”

Enflasyonu düşürme yolunda yapılan çalışmaları “Tekerliği yeniden keşfetmeyeceğiz” deyimiyle niteleyen Bakan Şimşek, “Öyle bir çabamız yok. Sıkı para ve maliye politikası, hedeflerle uyumlu gelirle politikası, yapısal dönüşüm ve verimlilik artışı; reçete bu. Neresindeyiz biz, öncelikle bulunduğumuz noktadan bir enflasyon şoku yaşamamış ülkeler için söylüyorum; enflasyonun tek hanelere daha sonra da düşük tek hanelere indirilmesi çok ciddi bir iş. Zaman gerektiriyor meşakkatli bir iş, kararlılık ve sabır gerektiriyor” dedi.

“Dezenflasyonun eşiğindeyiz, eylülde 40’lı rakamları görebiliriz”

Bakan Şimşek, bu konuda geçtiğimiz sene yapılan bir çalışmayı göstererek “Dünyada 56 ülkede 100 tane enflasyonist şok incelendi, enflasyonun şok öncesine ortalama 3,4 yılda indiriliyor. Dolayısıyla biz ilk yılımızı geçiş dönemi olarak tanımladık. Bu geçiş dönemi bu ay itibariyle sona eriyor, baz etkisinden bahsetmiyorum. Para politikasının enflasyon beklentilerini çıpalayacak düzeye gelebilmesi zaman alıyor benim kastettiğim bu. Dezenflasyonun eşiğindeyiz. Başlangıçta baz etkisi nedeniyle enflasyon hızlı bir şekilde indi. Eylülde 40’lı rakamları görebiliriz ama süreç uzun ve sabır gerektiren bir süreçtir. Bunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Merkez Bankamız ne gerekiyorsa yapıyor, parasal sıkılaştırma geleneksel anlamda, seçici kredi sıkılaştırması, miktarsal sıkılaştırma, bunların tamamını ve istediği araçları istediği şekilde uygulamaya koyuyor” dedi.

Merkez Bankası ihtiyaç duyarsa Hazine ve Maliye olarak gerektiğinde ihtiyacımızın ötesinde likiditeyi çekmek için borçlanacağız”

Seçici kredi sıkılaştırmasında çok ciddi sıkılaştırmanın söz konusu olduğunu kaydeden Şimşek, “Bu biraz zaman alıyor ama ektisini göreceğiz. Miktarsal sıkılaştırmada da çok ciddi bir çaba var. Merkez Bankası ihtiyaç duyarsa Hazine ve Maliye olarak gerektiğinde ihtiyacımızın ötesinde likiditeyi çekmek için borçlanacağız. Maliye politikasının işlevselliği fiyat istikrarını sağlamak için ne gerekiyorsa yapmaktır. Kredi büyümesinde yavaşlama var. Hedeflerimizde paralel gittiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı