Araç sürücülerini ilgilendiren en kritik tehlikelerden biri, frenlerin aniden işlevini yitirmesidir. Uzmanlara göre bu durum genellikle fren hidroliği kaçağı, aşınan balatalar, kaliper arızaları veya sıvının ısınarak kaynamasından kaynaklanıyor. Düzenli bakım yapılmadığında risk daha da artıyor. Uzmanlar, frenler tutmadığında aracın kısa süreli kullanılabileceğini ancak 1-2 kilometreden fazla sürüş yapılmaması gerektiğini özellikle açıkladı.
Frenlerin boşalması halinde sürücülere ilk tavsiye, dörtlüleri yakarak diğer araçlara arıza sinyali vermek oluyor. Direksiyonu sıkıca kavramak, savrulmalara karşı kontrolü sağlamak açısından hayati önem taşıyor. Pedalı birkaç kez pompalamak ise küçük sızıntı veya hava kabarcığı kaynaklı sorunlarda frenin tekrar tutmasına yardımcı olabiliyor. Bu sayede sürücü aracı kısa süreli kontrol altında tutabiliyor.
BİR YÖNTEM DAHA VAR
Uzmanların önerdiği bir diğer yöntem, motor freninden yararlanmak. Manuel vitesli araçlarda kademeli olarak vites küçültmek, otomatik araçlarda ise “L” veya “2” moduna geçmek gerekiyor. Motoru kesinlikle kapatmamak önemli, aksi takdirde direksiyon kilitlenebilir. Bu adımlar aracın hızını doğal yolla düşürürken, sürücünün kontrolünü kaybetmesini engelliyor.
El frenini kullanmak ise dikkat gerektiren bir yöntem. Ani değil, kademeli şekilde çekilmesi öneriliyor. Sert çekilen el freni tekerlekleri kilitleyerek aracın savrulmasına yol açabilir. Bunun yerine frenin yavaş yavaş uygulanması hem aracın hızını azaltıyor hem de kayma riskini minimuma indiriyor. Uygun alanlarda manevra yaparak hız düşürmek de diğer alternatiflerden biri olarak öne çıkıyor.
Son çare olarak aracı uygun zemine yönlendirmek de tavsiye ediliyor. Çimenlik alanlar, yumuşak toprak ya da eğimli bölgeler aracın hızını güvenli şekilde azaltabiliyor.
