Türkiye genelinde kiralardaki yüksek fiyatlardan dolayı, barınma krizini büyütürken yeni bir hukuki süreci de beraberinde getirdi. Özellikle büyükşehirlerde 30 bin lirayı bulan kira bedelleri, küçük şehirlerde de ortalama 22 bin lirayı buldu. 2020 öncesinde ev kiralayan kişiler, yasal artış sınırları içinde düşük fiyatlarla evlerinde oturmaya devam ediyor. Ancak beş yıl dolunca ev sahipleri yasal haklarını kullanarak mahkemenin yolunu tutuyor.
SÜREÇ 6 İLA 8 AY SÜRÜYOR
Türk Borçlar Kanunu’na göre bir kira sözleşmesi beş yılını doldurduğunda ev sahibi, kiracıyla anlaşamazsa ‘kira tespit davası’ açabiliyor. Bu konuda açıklama yapan Avukat Selin Akıner, dava açmanın zamanlamasının kritik olduğunu söyledi. Akıner, “Dava yeni kira dönemi öncesinde açılmazsa, mahkeme kararı ancak bir sonraki yıl için geçerli olur” dedi.
Adliyelerde ise bu davaların oluşturduğu yoğunluk gündemde. Süreçlerin ortalama 6 ila 8 ay arasında sürdüğünü belirten gayrimenkul danışmanı Mehmet Çelik, artık ev sahiplerinin sadece boş dairelere değil, mevcut kiracılara yönelik de hareket ettiğini vurguladı. “Ev sahipleri rayiç bedellere ulaşmak istiyor, bizden emsal kira dosyaları ve bölgesel analizler talep ediyorlar” şeklinde konuştu.
2020’de 5 bin TL’ye kiralanan bir evde oturan kiracı bugün 12-15 bin TL ödüyor. Oysa aynı ev boş kalsa, güncel fiyatlar 30 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Bu fark, dava açma kararlarını hızlandırıyor. Çelik’e göre, farkındalık arttıkça hem ev sahipleri hem de kiracılar daha bilinçli hareket ediyor.
Yüksek kira bedelleri sadece ev sahiplerini değil, kiracıları da etkiliyor. Çelik, “Merkezî semtlerde oturan birçok kiracı daha uygun fiyatlı konutlar için şehir çeperlerine taşınmayı tercih ediyor” ifadelerini kullandı.
