Türkiye’de gayrimenkul piyasası 2025 yılı boyunca hareketli bir tablo çizdi. Yalnızca ilk dokuz ayda toplam satışlar 2 milyon adedi aşarak rekor seviyelere ulaştı. Tapu harçlarından elde edilen gelir ise 90 milyar TL’nin üzerinde gerçekleşti. Piyasadaki bu canlılığa rağmen yeni yılın getireceği zamlar, alım-satım planı olanları düşündürüyor. Yetkililer, artışların başlamadan önce işlemlerin tamamlanmasını öneriyor.
2026’da Yeni Vergi Yükleri
Gayrimenkul uzmanları, 2026 yılında yürürlüğe girecek düzenlemeler nedeniyle önemli maliyet artışlarının kapıda olduğunu ifade ediyor. Rayiç bedellerin yükselmesiyle birlikte emlak vergilerinde dikkat çekici artışlar öngörülüyor. Tapu harçlarının yanı sıra değer artış kazancı vergisi de yeni yılda yükselecek. Bu nedenle işlemlerin 2025 yılı bitmeden yapılması tavsiye ediliyor. Uzmanlara göre özellikle bağış, intikal ve ipotek gibi işlemler ertelenmemeli.
Rayiç Bedel Artışının Etkisi
Tapu harcı, alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı yüzde 2 oranında tahsil ediliyor. Ancak 2026 itibarıyla tapu harçlarının hesaplanmasında esas alınan rayiç bedelleri daha yüksek olacak. 2025 için yeniden değerleme oranı yaklaşık yüzde 35 olarak öngörülüyor. Bu oran, arsa değerleri ve inşaat maliyetlerindeki artışla birleştiğinde harçları katlayacak. Vatandaşların yükü ciddi şekilde artacak.
Emlak Vergilerinde Yeni Dönem
Yeni yıl itibarıyla emlak vergileri de rayiç değerlerdeki artışa paralel şekilde yükselecek. Uzmanlar, yüksek maaşlı çalışanların ve büyük metrekareli mülk sahiplerinin daha yüksek vergilerle karşılaşabileceğini belirtiyor. Takdir komisyonlarının belirlediği rakamlar doğrudan hesaplara yansıyacak. Vergi yükü arttıkça, gayrimenkul piyasasında alım-satım hızının düşebileceği öngörülüyor. Bu tablo özellikle yatırım amaçlı alımlarda yeni stratejiler geliştirilmesine yol açabilir.
Son Üç Ay Kritik
Uzmanlar, gayrimenkul alım-satım işlemlerini planlayan kişilere net bir uyarı yapıyor. 2026’dan önce işlemleri tamamlamayanlar, daha yüksek tapu harcı ve vergi ödemek zorunda kalacak. Bu yüzden önümüzdeki üç ayın kritik bir fırsat olduğu vurgulanıyor. Hem alıcıların hem satıcıların süreci hızlandırması öneriliyor. Piyasadaki hareketliliğin yılın son çeyreğinde daha da artması bekleniyor.
