Eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in yönetim kurulu üyesi olduğu Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı’na (ESBAV) kayyum atandığı öğrenilmişti.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri konuya ilişkin açıklama yaptı.
"Belediyemizin sırtında yıllardır taşınan bu gölge artık son bulmalıdır"
"Eskişehir’de yıllar boyunca ‘kamu hizmeti’ adı altında inşa edilen bir sistemin, aslında dar bir çevrenin çıkarı uğruna nasıl dönüştüğünü hep birlikte izliyoruz" diyen Ahmet Sivri sözlerine şu şekilde devam etti; "Bugün itibarıyla bu sistemin mimarlarından biri hakkında ceza yargılaması devam etmektedir. Üstelik sadece yargılanmakta değil; bir vakıf yönetiminden, Eskişehir Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma Vakfı’ndan (ESBAV), mahkeme kararıyla kayyum ataması suretiyle el çektirilmiş durumdadır.
Bu vakıf üzerinden oluşturulan şirketler zinciri – Çağdaş Okulları, Tuna Turistik A.Ş., ETAM A.Ş.… – hepsi aynı merkeze bağlanıyor: Kamu kaynağının özel mülkiyete dönüştürülmesi iddiası. Devlet Denetleme Kurulu raporlarından MASAK analizlerine, tapu kayıtlarından görev yazılarına kadar onlarca resmi belge, Anadolu Üniversitesi’ne ait taşınmazların, insan kaynağının ve bütçesinin yıllar boyunca bir vakıf eliyle özel şirketlere nasıl aktarıldığını ortaya koymaktadır.
Peki tüm bu gelişmelere rağmen, bu kişinin, yani Yılmaz Büyükerşen’in hâlâ Büyükşehir Belediyesi’nde danışman sıfatıyla görev alması neyle izah edilebilir? Bu kişi bugün, bu şehirde, kamu görevinden kaynaklı yetkilerini kötüye kullandığı iddiasıyla ceza yargılamasına konu olmaktadır.
İddianameye yansıyan bilgilere göre; Çağdaş Okulları, ESBAV Vakfı’ndan alınarak Tuna Turistik A.Ş.’ye devredilmiş, bu şirketin hisseleri ise doğrudan Yılmaz Büyükerşen ve ailesi adına geçirilmiştir. Ancak ne gariptir ki, ceza davası açıldıktan sonra aynı hisseler, bu kez kayyum atanan ESBAV Vakfı’na geri verilerek bir tür “görünürde düzeltme” yoluna gidilmiştir.
Yani yıllarca vakıftan alınıp özel mülkiyete aktarılan bir yapı, ancak yargılama tehdidi ortaya çıkınca vakfa iade edilmiştir. Bu tablo, kamuoyunun vicdanında derin bir soru işareti bırakmaktadır. Ve anlaşılan o ki; artık ESBAV Vakfı’nda yönetici olarak dahi güvenilemediğinden olacak ki, kendisi bu vakfın yönetiminden de mahkeme kararıyla el çektirilmiş ve vakfa kayyum atanmıştır.
Ve şimdi soruyoruz: Vakıftan el çektirilen birine belediyede danışmanlık yaptırmak nasıl bir tercihtir?
Ceza yargılaması devam eden bir isimden hangi konuda fikir alıyorsunuz? Belediye Başkanlığı makamında oturanlar sizlersiniz. Danışman sıfatı taşıyan bu şahıs madem bu kadar değerlidir, siz yeterli değil misiniz?
Sayın Başkan Ayşe Ünlüce; Yılmaz Büyükerşen’e belediyemizden halen maaş ödenmekte, makam odası tahsis edilmekte, araç ve personel desteği sağlanmaktadır.
Şimdi buradan açıkça sormak istiyoruz: Bu harcamaların halka maliyeti nedir?
Bu kalemleri, kuruşu kuruşuna, kamuoyuyla paylaşmaya hazır mısınız?
Şeffaflık ve hesap verebilirlik sadece nutuklarda mı geçerlidir, yoksa bu kürsüde, bu mecliste de geçerli midir?
Kurumların itibarı, geçmişle kurdukları duygusal bağlarla değil, bugünkü davranışlarla ölçülür. Kamuoyuna güven vermek istiyorsak, yargılaması devam eden, vakıftan el çektirilmiş ve ciddi iddiaların merkezinde yer alan bir isme danışmanlık görevi vermekle değil, bağlarımızı kesmekle yükümlüyüz.
Biz bu açıklamayı bir siyasi polemik için değil, bir vicdan çağrısı olarak yapıyoruz. Belediyemizin sırtında yıllardır taşınan bu gölge artık son bulmalıdır. Eskişehir halkı, hesap soran, şeffaf ve liyakate dayalı bir yönetim anlayışını hak etmektedir."