Birçok sürücü, aracının normalden fazla yakıt tüketmesinden şikâyetçi. Bu durum genellikle mekanik bir arıza gibi düşünülse de çoğu zaman neden kullanıcı davranışlarında gizli. Trafikte yapılan basit hatalar, farkında olunmadan litrelik harcamalara dönüşüyor. Araştırmalara göre, agresif sürüş tarzı şehir içi yakıt sarfiyatını %40 oranında artırabiliyor. Bu nedenle yakıt göstergeniz hızlı düşüyorsa, önce aynaya bakmanız gerekebilir.
Trafikte Acelecilik Benzini Eritiyor
Trafik ışıklarında hızla gaza yüklenmek ya da aniden fren yapmak, hem motoru hem de yakıt deposunu yoran etkenlerden biri. Uzmanlara göre, bu tarz bir sürüş tarzı özellikle şehir içinde büyük kayıplara neden oluyor. Ayrıca yanlış vites seçimi, motorun devrini dengesizleştirerek tüketimi yükseltiyor. Sürücülerin “zaman kazanma” amacıyla yaptığı bu hareketler, aslında bütçeden götürüyor. Dolayısıyla yakıt tüketimi üzerinde ilk kontrol edilmesi gereken faktör sürüş stili olmalı.
Motoru Bekletmek Fayda Değil, Zarar Sağlıyor
Modern motor teknolojileriyle birlikte uzun süreli ısınma ihtiyacı ortadan kalktı. Araç çalıştırıldıktan sonra 1 dakikalık bekleme süresi yeterli kabul ediliyor. Motoru dakikalarca çalıştırmak, boş yere yakıt harcamanın ötesine geçmiyor. Ayrıca düşük lastik basıncı da önemli bir etken. Sadece 0,3 bar eksik basınç, %5 daha fazla tüketim demek ve bu oran uzun vadede ciddi fark yaratıyor.
Cam Açmak mı Klima mı? Doğru Zamanlama Şart
Şehir içinde düşük hızda camları açık tutmak mantıklı olabilir ancak otoyolda bu alışkanlık zararlı hale geliyor. 80 km/s ve üzeri hızlarda açık camlar, aracın aerodinamiğini bozarak yakıt tüketimini artırıyor. Bu nedenle uzmanlar, yüksek hızda camları kapatıp klimayı açmanın daha ekonomik olduğunu vurguluyor. Klimayı açmanın yakıt tükettiği doğru; ancak rüzgar direnci daha büyük bir kayıp oluşturuyor. Cam-klima tercihi, hızla birlikte yeniden değerlendirilmelidir.
Sakin Sürüşle Hem Araç Hem Cüzdan Kazanır
Kontrollü kalkış, motor freninin doğru kullanımı ve boşta çalışan motorun kapatılması yakıt tasarrufu sağlar. Uzun vadede bu alışkanlıklar araç bakım maliyetlerini de azaltır. Ayrıca lastik basıncının düzenli kontrolü, sürüş konforunu artırırken tüketimi de dengede tutar. Kısacası, yakıt tüketimini düşürmenin yolu karmaşık teknolojilerden değil, basit alışkanlıklardan geçiyor. Bilinçli bir sürüş tarzı ile hem çevre korunur hem de sürücüler kazançlı çıkar.