Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, meme kanseri riskini azaltmada beslenme alışkanlıklarının önemine dikkat çekti. Erden, genç yaşta yüksek lifli gıda tüketiminin ilerleyen yıllarda meme kanseri riskini yüzde 12 oranında azaltabileceğini belirterek, sağlıklı beslenmede çeşitlilik ve denge vurgusu yaptı.
Dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanseri hakkında önemli bilgiler paylaşan Diyetisyen Erden, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her 8 kadından 1’inin yaşamı boyunca meme kanseri ile karşılaşabildiğini söyledi. Erden, “Genetik faktörler önemli olsa da yaşam tarzı, dengeli beslenme ve sağlıklı diyet alışkanlıkları meme kanseri riskini doğrudan etkileyebilir” dedi.

"Risk artırıcı etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış durumdadır"
Bitkisel besinlerin gücünün, meme kanserinden korunma ve kanser tedavisi sürecinde ispatlandığını vurgulayan Diyetisyen Erden, "Yapılan çalışmalar, doğru porsiyonda sebze ve meyve tüketiminin meme kanseri riskini azalttığını göstermektedir. Özellikle brokoli, karnabahar, lahana gibi turpgillerde bulunan sulforafan adlı bileşik, kanser hücrelerinin çoğalmasını baskılayabilmesi açısından her kadının beslenmesinde yer almalıdır. Yeterli lif alımı, bağırsak sağlığını desteklediği gibi östrojen metabolizmasını da düzenlemektedir. 90 bin kadın üzerinde yapılan bir çalışmaya göre, genç yaşta yüksek lif tüketimi, ileriki yıllarda meme kanseri riskini yüzde 12 oranında azaltabilmektedir. Yüksek glisemik indeksli beslenme, insülin direncini tetikleyerek tümör hücrelerinin büyümesine zemin hazırlayabilmektedir. Bu nedenle beyaz ekmek, şekerli içecekler ve paketli gıdaların sınırlandırılması önerilmektedir. Alkol ve salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri de kanserojen etkilerinden dolayı meme kanseri için güçlü bir risk faktörü olarak sınıflandırılmaktadır. Risk artırıcı etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış durumdadır" dedi.
Yeşil çayda bulunan kateşinler, domatesteki likopen, üzüm ve yaban mersinindeki polifenollerin güçlü antioksidan etki göstererek hücreleri koruduğunu belirten Diyetisyen Erden bu besinlenmede çeşitliliğin ve dengeli bir tabak düzeninin önemli olduğu konusunda uyarıda bulundu. Yapılan bilimsel çalışmalarda ortak kararın Akdeniz tipi beslenmeye yakın bir model olduğuna işaret eden Diyetisyen Erden şu ifadeleri kullandı,
"Sebze, meyve, tam tahıl, baklagil, sağlıklı yağ ve balık ağırlıklı bir beslenme biçimi, hem koruyucu hem de tedavi sürecinde destekleyici rol oynamaktadır. Sağlıklı beslenme tek başına kanseri engellemez, fakat riski azaltmak ve tedavi başarısını artırmak için en güçlü yaşam tarzı araçlarından biridir."



