Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Elmi, “15 Ekim Dünya El Yıkama Günü” kapsamında yaptığı açıklamada, günlük yaşamda fark etmeden temas edilen yüzeylerin enfeksiyon riskini ciddi oranda artırdığını söyledi. Kapı kolları, telefon ekranları, toplu taşıma tutamaçları ve market sepetlerinin mikroplarla dolu olduğunu belirten Elmi, “Eller, mikropların vücudumuza giriş kapısıdır. El yıkamak, hastalıklara karşı en etkili savunmadır” ifadelerini kullandı.
"ELLER MİKROPLARIN VÜCUDUMUZA GİRİŞ KAPISIDIR"
El hijyeninin bulaşıcı hastalıklarla mücadeledeki kritik rolüne işaret eden Elmi, şu ifadeleri kullandı:
"Ellerimizi her gün kapı kolları, telefon ekranları, market arabaları gibi sayısız yere değdiriyoruz. Ancak günlük yaşamda bunların ardından hemen el yıkamak akla gelmiyor. Oysa el yıkamayı ihmal etmek ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor. Eller, mikropların vücudumuza giriş kapısıdır"
"BİR DİĞER TEHLİKE SOLUNUM YOLU HASTALIKLARIDIR"
Kirli ellerin birçok hastalığı tetikleyebileceğini belirten Elmi, "Örneğin ishal ve gıda zehirlenmeleri sık görülür. Salmonella veya Norovirüs gibi mikroplar, kirli ellerle yemek hazırlarken kolayca bulaşır. Dünya Sağlık Örgütü, el hijyeni eksikliğinin her yıl milyonlarca ishal vakasına yol açtığını belirtmektedir. Özellikle çocuklarda bu durum ciddi sonuçlar doğurabilir. Bir diğer tehlike, solunum yolu hastalıklarıdır. Grip, soğuk algınlığı ve hatta koronavirüs, ellerimizle yüzümüze dokunduğumuzda hızla yayılır. Araştırmalar, el yıkamanın bu tür hastalıkların bulaşma riskini yüzde 30-40 azalttığını gösteriyor" dedi.
"MİKROPLAR İÇİN KIRMIZI HALI SERMİŞ OLURUZ"
El hijyeninin yalnızca solunum yolu enfeksiyonlarıyla değil, cilt sağlığıyla da doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Elmi, şunları söyledi:
"Kirli ellerdeki bakteriler, küçük bir sıyrık yoluyla kana karışıp ciddi enfeksiyonlara, hatta MRSA gibi dirençli bakterilere neden olabilir. Parazitler de cabasıdır. Özellikle çocuklarda görülen bağırsak parazitleri, kirli ellerle ağza taşınan yumurtalardan bulaşır. Bu durum karın ağrısı ve halsizlik gibi sorunlara yol açar. Kısacası, ellerimizi yıkamazsak mikroplar için kırmızı halı sermiş oluruz"
"SABUN VE SU OLMASI ŞARTTIR"
Doğru el yıkama alışkanlığının önemine de değinen Elmi, "Elleri yemek yemeden veya hazırlamadan önce, tuvaletten sonra, hapşırdıktan ya da öksürdükten sonra ve eve geldiğinizde mutlaka yıkamak gerekir. Dışarıdaysanız ve suya erişiminiz yoksa en az yüzde 60 alkol içeren bir el dezenfektanı kullanabilirsiniz. Ancak elleriniz gözle görülür şekilde kirliyse sabun ve su olması şarttır" diye konuştu.