Sağlık-Sen Esişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal, konuşmasına “2010 yılında temelini attığımız Sağlık-Sen Eskişehir Şubesi’nin her zaman yanında olan temsilcilerimize, yönetim kurulumuza, kadınlar kolumuza, gençlik kolumuzu çok teşekkür ediyorum” diyerek başladı.
Genel Başkan Mahmut Faruk Doğan ile İl Sağlık Müdürü ve tüm sağlık yöneticilerini ziyaret ettiklerini ifade eden Köksal, “Sendikacılığın sadece maddi değil manevi yönünün nasıl yapılacağını gösteren Genel Başkanımız tüm gününü bize ayırdı. Sahada dokunmadık yer bırakmadık” dedi.
ÇALIŞANIN SESİNİN ÇIKTIĞI DÖNEM
2010 yılından beri görevde olduğunu anlatan Köksal, şöyle konuştu: “Yaklaşık 14 yıldır üzdük, üzüldük, kırdık, kırıldık ama sendikacılık yaptık. Bundan taviz vermedik. En olgun dönemini yaşıyoruz. Eskişehir’de farklı bir dil kullanıyoruz. Eskişehir, Türkiye’nin mayasıdır. Yola çıkarken ‘çalışanın sesinin çıktığı dönem başlıyor’ dedik. Kırmızı Yelekliler olarak yola çıktık. 39 farklı meslek grubunun sendikacılığı da farklı ve zor. Öğretmen tek bir öğretmen, polis tek bir polis ama sağlık çalışanının görev tanımı birbirinden farklı. 39 farklı meslek grubu var. Çok büyük bir aileyiz.”
REEL SENDİKACILIK YAPIYORUZ
Köksal, şöyle devam etti: “Gençler biraz farklı düşünse de, bazı sağlık çalışanları anlamakta zorlansa da biz gerçekçi ve reel sendikacılık yapıyoruz. Sahada doğru neyse onu söylemeye çalışıyoruz. Gerçeklerle beraber Türkiye, devlet, vatan, millet olgusuyla sendikacılık yapıyoruz.”
Sağlık çalışanlarının sorunlarına değinen Köksal “Sağlık çalışanın Avrupa ile kıyaslandığında beş saat fazla çalışıp en düşük ücreti aldığını her platformda dile getiriyoruz. Büyük büyük hastaneler yapıyoruz. Büyük makineler getiriyoruz, son teknelojiyi uyguluyoruz ancak sağlık çalışanı olmadan, o binaların, makinelerin anlamı olmadığını her zaman dile getiriyoruz” dedi.
ALIN TERİMİZİN, EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ
Köksal, pandemide tüm dünyaya örnek olduklarını belirterek, Avrupa’da sağlık çalışanlarının işlerine gitmekten vazgeçtiğini bildirdi. Medeni dünyada huzurevlerindeki yaşlıların ölüme terk edildiğini İfda eden Köksal, “İspanya, İtalya, Fransa’da sağlık ordusu diye tabir edilen kesim görevini terk etti. Dünyaya en örnek çalışmayı yapan Türkiye’deki sağlık çalışanlarıydı. Alın terimizin, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Tatil yerlerinde yazlığı olan sağlık çalışanı yoktur. Sağlık çalışanlarının yazlığı, tatili olmaz. İzin verilir sağlık çalışanları hariç denir, ödül verilir sağlık çalışanları hariç denir. İzin alsanız bile tekrar çağırılırsınız” diye konuştu.
CİDDİ MANADA GEÇİM SIKINTISI
Köksal, konuşmasının son bölümünde şunları kaydetti: “Sağlık çalışanları kıyaslanırken Almanya, ABD ile kıyaslanıyor. Ancak üst düzey sağlık bürokratlarımız iş ücrete gelince Afrika ülkeleriyle kıyaslıyor. Sağlık çalışanları olarak ciddi manada geçim sıkıntısı yaşıyoruz. Pandemide asansöre ‘sağlık çalışanları binmesin’ diye yazılar asıldı. Ama biz göreve, ölüme koştuk. Kreşleri kapattılar, çocuklarımızı koyacak yer bulamadık. Sağlık çalışanlarını alkışlamak yetmez demiştik o günlerde de… Depremde yakınlarını kaybeden sağlık çalışınları görev başındaydı.”
BEŞ BİNİ AŞAN ÜYEMİZLE…
Sağlık-Sen’in Türkiye’nin en sosyal sendikası olduğunu belirten Köksal, “Beş bini aşan üyemizle şöyle diyoruz; birileri Sağlık-Sen üyesi değilse biz o kişiyle tanışmamışız demektir. O kişi henüz bizimle muhatap olmamıştır. Sağlık-Sen masasında ideoloji, siyaset, ırk, mezhep konuşulmaz. Sağlık-Sen Eskişehir’in fotokopisidir. Sağlık-Sen Türkiye’nin fotokopisidir” dedi.