Türkiye'nin deprem gerçeği ve özellikle beklenen büyük Marmara depremi, bilim insanlarının ve kamuoyunun gündeminden düşmüyor. Konuyla ilgili yaptığı çarpıcı açıklamalarla tanınan deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, katıldığı bir televizyon programında İstanbul'u etkilemesi beklenen depreme ilişkin yeni ve dikkat çekici uyarılarda bulundu. Ercan, depremin merkez üssünün Kuzey Marmara Fayı olacağını bir kez daha vurgulayarak, risk haritasında öne çıkan iki ilçeyi isim vererek işaret etti: Küçükçekmece ve Silivri.

"Uyarı Yapmak Korkutmak Değildir, Sorumluluktur"

Yaptığı bilimsel uyarılar nedeniyle zaman zaman "halkı korkutmakla" eleştirildiğini ifade eden Prof. Dr. Ercan, bu eleştirilere sert bir dille yanıt verdi. "Korkutmakla suçlamak çağ dışı bir anlayış" diyen Ercan, 55 yıldır bu bilimle uğraştığını ve deprem uzmanlarının toplumu bilgilendirme ve hazırlama sorumluluğu taşıdığını söyledi. Bilimsel veriler ışığında olası riskleri dile getirmenin bir görev olduğunu belirten Ercan, "İnsanları hazırlamak bizim sorumluluğumuz" dedi.

Zayıf Zemin Tehlikesi ve Sarsıntının Büyümesi

Prof. Dr. Ercan, Türkiye'de depremlerin yıkıcı etkisinin artmasındaki en önemli faktörlerden birinin zemin yapısı olduğuna dikkat çekti. Dar gelirli vatandaşların çoğunlukla gevşek, sulak ve tarım toprağı niteliğindeki zayıf zeminler üzerinde yaşamak zorunda kaldığını vurgulayan Ercan, bu durumun deprem anında felaketin boyutunu katladığını belirtti. Bu tür zeminler üzerinde bulunan yapıların, deprem sırasında yer sarsıntısını üç ila beş kat daha fazla büyüterek hissettiğini söyledi. Bu durum, binaların beklenenden çok daha şiddetli bir şekilde sarsılmasına ve yıkılmasına neden oluyor.

Depremin Merkezi Kuzey Marmara Fayı, Hedefte İki İlçe Var

Ercan, kamuoyunda zaman zaman dile getirilen "İstanbul'un altından fay geçiyor" iddiasının doğru olmadığını, kent merkezinin altında aktif bir fay bulunmadığını net bir şekilde ifade etti. Beklenen büyük depremin, İstanbul'a yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta, Marmara Denizi'nin içinden geçen Kuzey Marmara Fayı üzerinde gerçekleşeceğini söyledi. Fay hattının konumunu ve potansiyelini değerlendiren Ercan, özellikle iki ilçe için ayrı ayrı risk değerlendirmesi yaptı:

Küçükçekmece: Fay hattının yaklaşık 25 kilometre kuzeyinde yer alan Küçükçekmece'yi kıracak olan fay kolunun, 6.4 ile 6.8 arasında bir deprem üretme potansiyeli olduğunu belirtti. Depremin tahmini derinliğinin ise 7 ila 10 kilometre arasında olacağını öngördü.

Silivri: Silivri açıklarında fayın daha büyük bir deprem üretme potansiyeli taşıdığını belirten Ercan, olası depremin büyüklüğünün 6.9 ile 7.1 aralığında olabileceğini söyledi. Ancak, 2025 yılında Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin, bölgedeki gerilimi bir miktar azaltmış olabileceğini de ekledi.

"Deprem Mutlaka Olacak Ama Yakın Zamanda Değil"

Tüm bu risk senaryolarına rağmen, Prof. Dr. Ercan, depremin zamanlaması konusunda kamuoyunda yaratılan panik havasına katılmadığını belirtti. Uzun dönemli jeofiziksel hesaplamalarının, beklenen büyük İstanbul depremi için en erken 2065–2075 aralığını işaret ettiğini söyledi. "1999’dan beri ‘her an olacak’ deniyor ama bilimsel veriler bunu göstermiyor" diyen Ercan, depremin kaçınılmaz bir gerçek olduğunu ancak zamanlaması konusunda kesin konuşmanın mümkün olmadığını ifade etti. Ercan, panik yapmak yerine doğru adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, doğru zemin seçimi ve depreme dayanıklı bina inşaatının en kritik unsur olduğunun altını çizdi.

Kaynak: Haber Merkezi