Yurt dışına taşınma planı yapanların radarına giren Balkan ülkesi, sunduğu kolaylıklarla dikkatleri üzerine çekiyor. Türkiye’den yurt dışına yerleşmek isteyenlerin son dönemde en çok yöneldiği ülkelerden biri Kuzey Makedonya oldu. Coğrafi yakınlık ve kültürel bağların yanı sıra bürokratik engellerin azlığı da tercihlerde belirleyici rol oynuyor. Kısa sürede ilerleyen resmi işlemler, vizesiz giriş imkânı ve görece düşük yaşam maliyetleri nedeniyle ülke cazibe merkezi haline geldi. İnternet ortamında yapılan paylaşımlar, ülkenin popülaritesini artırırken bazı yanlış bilgilerin de yayılmasına neden oluyor. Platformlarda ülke, sosyal medyada ve danışmanlık ilanlarında sıkça “1 ayda yerleşilen ülke” olarak anılmaya başladı. Bu durum, süreci olduğundan çok daha basit göstererek yanılgıya yol açabiliyor.
Oturum İzni Sürecindeki Kritik Detaylar
Sürecin işleyişi hakkında sahadan gelen bilgiler, prosedürlerin ciddiyetini ortaya koyuyor. Üsküp Haber’den gazeteci Sadık Şimşek, artan ilgiye rağmen sürecin sanıldığı kadar “otomatik” olmadığını vurgulayarak önemli uyarılarda bulundu. Uzman isme göre her başvuru dosyası kendi içinde farklı dinamikler barındırıyor. Şimşek’e göre Kuzey Makedonya’da hızlı yerleşim mümkündür; fakat herkes için aynı yöntem geçerli değildir ve yanlış yönlendirmeler mağduriyet yaratabilir. Vatandaşların kulaktan dolma bilgilerle hareket etmesi, zaman ve para kaybına neden olabiliyor. Şimşek, özellikle sosyal medyada dolaşan “sadece kira kontratıyla oturum alınır” iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek kritik bir noktaya parmak bastı. Oturum izni alabilmek için daha sağlam hukuki temellere ihtiyaç duyuluyor. Gazeteci, “Kuzey Makedonya’da oturum izni çoğu zaman şirket kurulumu, çalışma izni veya uzun vadeli yasal bağ gerektirir. Kira sözleşmesi tek başına yeterli olmaz” dedi.

Yasal Yollar ve Şirket Kurulumu
Türk yatırımcıların ve çalışanların izlediği yasal rotalar hakkında da bilgiler verildi. Türkiye’den gelenlerin büyük bölümünün şirket üzerinden oturum, çalışma izni ya da özel statülü başvurular yoluyla yasal ikamet hakkı elde ettiğini aktaran Şimşek, sürecin Avrupa Birliği ülkelerine göre avantajlı olduğunu kabul ediyor. İşlemlerin Schengen ülkelerine kıyasla daha hızlı ilerlediğini ancak yine de resmî prosedürlere eksiksiz uyulması gerektiğini vurguladı. Evrak takibi ve yasal uyumluluk, başvurunun olumlu sonuçlanması için hayati önem taşıyor. Girişimcilerin yerel mevzuata hakim olması veya profesyonel destek alması tavsiye ediliyor. Kuzey Makedonya’nın tercih edilmesinde düşük kira bedelleri, uygun yaşam maliyetleri ve Üsküp’ün çok kültürlü yapısının da etkili olduğu belirtiliyor. Ekonomik faktörler, göç kararında belirleyici etkenlerin başında geliyor.
Dijital Göçebeler ve Girişimciler İçin Fırsatlar
Ülkenin sunduğu imkanlar, farklı çalışma modellerine sahip profesyonelleri cezbediyor. Dijital çalışanlar, girişimciler ve küçük işletme sahipleri için ülke cazip bir alternatif sunarken, uzmanlar başvuru öncesinde hukuki danışmanlık alınmasını öneriyor. Uzaktan çalışma kültürünün yaygınlaşmasıyla birlikte, yaşam maliyetinin düşük olduğu Balkan ülkeleri yeni bir ofis haline geliyor. Ancak bu fırsatlardan yararlanmak için doğru adımların atılması gerekiyor. Sadık Şimşek, “Evet, Kuzey Makedonya hızlı bir seçenek. Ama yanlış bilgiyle gelenler hayal kırıklığı yaşayabilir. Gerçekçi ve doğru bir planla gelindiğinde süreç sorunsuz ilerler” diyerek uyarısını yineledi. Planlı hareket edenler için kapıların açık olduğu, ancak hazırlıksız gelenlerin zorluk yaşayabileceği ifade ediliyor. Yasal zeminde atılan adımlar, kalıcı ve güvenli bir yaşamın anahtarını sunuyor.



