Biyopolimer Platformu hakkında konuşan Microbiota Biyoteknoloji Kurucusu Prof. Dr. Ahmet Çabuk, “Biyopolimer Platformu adının içinde tanımını taşıyor. Biz biyopolimer çalışanlarını bir arada buluşturmak üzere bu platformu oluşturduk. Burada sektörden, akademiden, kamudan paydaşlarımız var. Ve ülkemiz için bugün ve gelecekte çok ihtiyaç duyulacak olan biyopolimerler konusunda bir mihenk noktası oluşturuyoruz bugün. Birlikte çalıştığımız ekipleri artık bir platformda buluşturarak hep birlikte ülkemizin biyopolimer alanında söz sahibi olabilecek bir yapı organizasyonu bu. O nedenle de bugün burada buluştuk ve çalışmalarımıza başladık” dedi.
BİZ BİYOPOLİMER ÜRETİCİSİ ÜLKE OLMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?”
Prof. Dr. Ahmet Çabuk konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Çalıştaylar bazı konularda fikir üretmek ve bu fikirleri rapora dönüştürerek hem kamuoyunu bilgilendirmek hem de sektörün ve paydaşların taleplerimi bir arada oluşturup toplayıp kanun düzenleyicilere bu süreçte görev alan sektörün çalışanlarına akademide hocalarımıza bu konuda görevler oluşturmak hatta onları taleplerini daha üst düzeyde bir araya getirilebilecek oluşum yapabilmek. Amacımız bu. Burada stratejik hedefler var. En önemlisi de biyopolimer üretici ülke değiliz. Biz biyopolimer üreticisi ülke olmak için neler yapabiliriz? Bu ham maddeyi üreterek farklı sektörlerin taleplerine nasıl cevap verebiliriz, asıl hedefimiz bu. Bu konuda tamamlamış olduğumuz Tübitak Teydeb projesi var. Bu projenin çıktılarından bir tanesidir bu biyopolimer çalıştayı.
“ÜLKE OLARAK REKABET GÜCÜMÜZÜ ARTIRALIM İSTİYORUZ”
Aslında sektör bunun çok farkında, akademisyenlerimiz çok farkında. Ancak sektörün ürettiği ham maddeyi kullanıcıların da farkındalık seviyeleri artıyor. Bunun temel nedeni ülkemizin de taraf olduğu yeşil mutabakat dediğimiz uluslararası düzenleme. Bu düzenleme sonucunda da ülkeler de kendi eylem planlarını oluşturuyorlar. Ülkemizde de bu eylem planları oluşuyor. Bu eylem planları oluşurken de hem sektörün hem akademi kabiliyetlerini bir arada kullanabileceğimiz bir modele dönüştürebilirsek regülasyonlarla birlikte teknoloji de gelişmiş olur ve ülkemiz de üretici ülkeler arasında hem yerini alır hem de firmalarımız yurt dışına satacakları ürünlerde yeşil mutabakatın getireceği yükümlülüklerden bir nebze olsun kendi teknolojileriyle arınmış ve öne çıkan firmalar olabilirler. Bu da rekabette çok önemli bir kavram. Bizim bugün bir arada olmamız temel nedeni de biz ülke olarak bir arada olalım. Dünyadaki gelişmiş ülkelerde, bizim rekabet edebileceğimiz ülkelerde rekabet gücümüzü öne çıkaralım istiyoruz. O yüzden bu platformun böyle bir hedefi olacak. Bu platformla birlikte de ülkede hem farkındalık düzeylerini artıralım, aslında farkındalıktan öte fark yaratalım istiyoruz. Sadece söylemde olmayacağız, eylemde de olacağız. Eylemleri de burada planlayacağız.”
