38 yıldır Devlet Su İşleri (DSİ) 3. Bölge Müdürlüğü’nde devlet memuru olarak görev yapan Yener Çalışkan, Sondaj Şube Müdürlüğü’ne isteği dışında gönderildi. Daha öncesinde tayin isteyen fakat istediği şube dışında, çalışanlar arasında da sürgün yeri olarak tanımlanan Sondaj Şube Müdürlüğü’ne gönderilen Yener Çalışkan DSİ 3. Bölge Müdürlüğü önünde oturma eylemine başladı. Aynı zamanda KESK’e bağlı Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) üyesi olan Çalışkan, idarenin KESK’lileri kurumda istemediğini ve kendisinin de iş yerindeki sorunları dile getirmesi nedeniyle sürgüne maruz bırakıldığını öne sürdü.

“İdare KESK’lilerden hoşlanmıyor”

İdarenin KESK’lilerden hoşlanmadığını söyleyen Çalışkan, “Bugün eyleme başladık. Temel sorunumuz uygulayıcıların bu tüm anti demokratik uygulamalarına karşı mücadelemizi her alanda sürdürmek. Uzun süreden beridir AKP iktidarından bu tarafa iş yerlerinde bu tür baskılara, sürgünlere, mobinglere maruz kalıyoruz. Bunun yukardan aşağıya doğru yansıması, yereldeki idarecilerin insanlara baskı, mobing, sürgünlerle cezalandırması. Buna karşı çıkmak için, kamuoyu ile paylaşmak için burada pasif eylem direnişi içindeyiz. Konuyu yargıya taşıdık. Yargı bizim lehimize karar verdi. Karar vermesine rağmen idarecilerimiz bunda inat etti. Yargı kararını uyguladılar. Arkasından yine sürgün ettiler beni. Bu şöyle bir anlama geliyor: Benim nezdimde burada bütün çalışanlara, 720 arkadaşımız var burada. Mobing, baskı, sindirme söz konusu. Biz KESK’lileri gönderebiliyoruz. Siz kimsiniz? Dolaylı yollardan buradaki arkadaşlara bizim üzerimizden baskı kurma politikası. Biz buna da karşıyız. Özellikle biz burada KESK’liler olarak, bu iş yerinde yaşanan hukuksuz uygulamalar karşısında ses çıkaran sendika olduğumuz için idare de bundan hoşlanmıyor. Biz fili ve meşru mücadele içinden gelen insanlarız” dedi.

Whatsapp Image 2025 05 06 At 16.44.22 (1)

“KESK’lilere karşı müthiş bir hazımsızlıkları var”

Daha önce tayin istediğini fakat isteği dışında Sondaj Şube Müdürlüğü’ne gönderildiğini belirten Çalışkan, “Ben başka bir şubeye tayin istemiştim ama idare bunu fırsata çevirerek benim istemediğim başka bir şubeye sürgün ettiler. Onlara göre yer değiştirme, onlara göre ihtiyaca binaen gönderdiler ama bizim kamu çalışanları alanından bu tür kendi isteği dışında yer değişiklikleri sürgün anlamına gelir. Bu bir sürgündür. Özellikle KESK’lilere karşı müthiş bir hazımsızlıkları var. Bunu net görüyoruz. İdarecilerimiz bu konuda da taraflı. Diğer sendikalarla bizim aramızda taraf oluyorlar” diye konuştu.

“Sondaj Şube Müdürlüğü bölge müdürlüğü içinde sürgün yeri olarak görülür”

Hukuksuz ve haksız uygulamalara karşı çıktığın için sürgün edildiğini öne süren Çalışkan, “Ben başka yere tayin istemiştim. İsteğim dışında bir yere gönderdiler. İtiraz ettik biz de. Çok dinlemediler. Yargısal sürece başvurduk. Sondaj Şube Müdürlüğü’ne tayin yaptılar. Sondaj Şube Müdürlüğü de bölge müdürlüğü içinde sürgün yeri olarak görülür. Şöyle görüyorlar; biz bu sisteme, bu uygulamalara karşı çıkıyoruz. Temel neden bu. Bizi burada yaramaz çocuk olarak görüyorlar. Bizi sorun çıkaran olarak görüyorlar ama biz hukuksuz uygulamalara karşı çıkıyoruz. Biz bazen bölge müdürüne sorunları söylüyorduk. Çünkü burada sendikal temsiliyetimiz var. Sorunlar bizim değil burada çalışan arkadaşlarımızın sorunlarıydı. Ama bunları kişiselleştirdiler” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Meltem Karakaş