Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, tarım ve hayvancılık alanındaki mevcut politikaların Türkiye’yi giderek dışa bağımlı bir yapıya sürüklediğini belirterek kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Dünya Tarım Örgütü’nün 2025 yılının tarım açısından stratejik bir eşik olduğuna dair raporuna işaret eden Bingöl, Türkiye’nin bu kritik döneme yetersiz hazırlıkla girdiğini söyledi.
Bingöl, ABD’nin yılda 100 milyar dolar, Avrupa ülkelerinin ise toplam 260 milyar dolar tarımsal destek sağladığını belirterek, Türkiye’de 2026 bütçesinde tarım için ayrılan payın 168 milyarda kaldığını ifade etti. Bingöl, “Kanun gereği ayrılması gereken 770 milyar liranın beşte biri bile bütçede yer almıyor. Tarımla uğraşan herkesin bu tabloyu bilmesi gerekir” dedi.
2006 yılında çıkarılan ve gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1’inin tarıma ayrılmasını zorunlu kılan yasanın uygulanmadığını vurgulayan Bingöl, çiftçi örgütlerinin de bu konuda gerekli talebi oluşturmadığını belirtti. Tarım nüfusunun 20 yılda yüzde 30’dan yüzde 6’ya düştüğünü hatırlatan Bingöl, “Bu süreç bilinçli bir politik tercihin sonucudur. Üretimin azalması üzerine kurulu bir sistem var” ifadelerini kullandı.
“Allah bu coğrafyaya torpil geçmiş”
Hollanda örneği üzerinden Türkiye’nin potansiyeline işaret eden Bingöl, bilimsel ve teknolojik üretimin önemini vurguladı. Bingöl, “Biz Hollanda örneğini sürekli veriyoruz. Geçen Ankara'da yapılan il başkanları toplantısında da bu konu gündeme geldi Saadet Partisinde. Özellikle Hollanda yüz ölçümü olarak Konya ilimiz kadar ama orada gerçekten çok ciddi, çok bilinçli bir üretim yapıyor. Ben hep Antalya'ya gidip geliyorum. Orada seracılardan soruyorum. Bir daldan domatesten biz en fazla 10 kilogram elde ediyoruz. Onlar bir daldan 40 kilogram domates elde edebiliyorlar. Çok önemli. Dolayısıyla burada hakikaten bu işi bilinçli yapıyorlar. İstersek Hollanda'dan daha başarılı bir ülke olabiliriz. Bizim iklimimiz bu konuda çok müsait, topraklarımız, akarsularımız, yeraltı kaynaklarımız. Özellikle ben Almanya'da deprem mühendisliği ile ilgili çalışma yaptığım dönemde bir Alman mühendisin Türkiye için, bu coğrafya için kullandığı bir cümle var. İfade şuydu, tırnak içinde ifade ediyorum: "Allah bu coğrafyaya torpil geçmiş" Sizin ülkenizde her şey var. Güneş var, akarsular var, ormanlar var, kaynaklar var. Bu konuda siz dünyanın en üst sıraya gelebilen ülkelerden olabilirsiniz ama buna rağmen maalesef bu imkanlardan, Allah'ın verdiği bu nimetlerden yeterince istifade edemiyoruz” dedi.
“40 ton soğan çürüdü, planlama zorunlu” Eskişehir’in Alpu ilçesinde 40 ton soğanın çürümeye bırakıldığını hatırlatan Bingöl, “Alpu ilçemizde 40 ton soğanın çürümeye terk edildiğini ifade ettiler. Daha önce de biz ifade etmiştik, özellikle bu bölgede, Eskişehir'imizde tarımsal bir planlama yapılmalı. Hangi bölgede hangi ürün yetiştirilecekse, buna yönelik planlama yapılmalı. Ve özellikle hem Büyükşehir Belediyesi hem de alt belediyelerin de soğan ve patatesin kurutularak ihracı ile ilgili mutlaka bir çalışma yapmaları lazım. Bu çok önemli. Sandıklı ilçesi bunu başardı. Orada üretilen soğan ve patates eğer satılamıyorsa, kurutularak paketlenip ihraç ediliyor. Bundan ciddi gelir elde ediyor çiftçiler. Eskişehir'de de iki belediye, üç belediye, bütün belediyeler bu konuda kollektif bir çalışma yaparak bunu yapabilirler” ifadelerini kullandı.
“Yanlış politikalar yüzünden dışa bağımlı hale geldik” Girdi maliyetlerinin çiftçiyi zorladığını belirten Bingöl, mazot ve gübre fiyatlarının üreticinin belini büktüğünü ifade etti. Son yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bazı ürünlerde gümrük vergilerinin sıfırlanmasının, “Türk çiftçisini daha da zor durumda bırakacağını” söyledi.
Mera Yönetmeliği eleştirisi
3 Mayıs 2025 tarihli yeni Mera Yönetmeliği’ni sert sözlerle eleştiren Bingöl, “Bu düzenleme meraları yatırım alanına, yaylaları sanayi parseline dönüştürüyor. Bu, kırsalın tasfiyesidir, hayvancılığın bitişidir” dedi.
“Türkiye, potansiyeli yüksek bir ülke ama yanlış politikalar ağır fatura çıkarıyor”
Ülkenin iklimi ve kaynaklarıyla tarımda bölgesel lider olabilecek kapasiteye sahip olduğunu belirteN Bingöl sözlerini şu şekilde tamamladı:
Üreten bir ekonomiye mutlaka geçmeliyiz. Ancak bu üreten ekonominin en kolay dönüşü tarımla olabilir. Tarım bizim için birinci önceliktir ve biz tarımı önemsiyoruz. Çünkü gıda önemlidir; insanlar mutlaka beslenmelidir, buna ihtiyaçları vardır. Bu gıda, en sağlıklı şekilde temin edilir ve üretilirse, ülkemiz bölgenin, coğrafyanın en lider ülkesi hâline gelebilir.
Bizim politikalarımız tarım ve hayvancılığı desteklemek yönündedir. Kanunla belirlenen, tarım ve hayvancılığa destek verilmesi gereken miktaR 772 milyar. Bu 772 milyar mutlaka çiftçilikle uğraşanlara aktarılmalıdır. Onlar, "Kazanabileceğim, ürettiğimin karşılığını alabileceğim, mutlu olabileceğim" diye düşünmelidir."





