Anadolu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde gerçekleştirilen özel sergi açılışı, sanat ve kültür dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Açılışa Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, İran Kültür Müsteşarı Dr. Seyed Ghasem Nazemi, Eskişehir Belediye Meclis Üyesi Hasan Ünal, Sergi Küratörü Prof. Tevfik Fikret Uçar ve Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Öğr. Gör. Dr. Zekiye Doğan ile üniversite senato üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Sergi açılışı, Azerbaycanlı ünlü opera sanatçısı Fidan Huseynova’nın etkileyici performansıyla başladı. Etkinlik, küratör Prof. Tevfik Fikret Uçar tarafından hazırlanan kısa video sunumuyla devam etti. Video, serginin oluşum sürecini anlatırken, Altıntaş ve Momayez’in modern grafik sanatına katkılarını ve çağdaş sanat alanındaki önemini detaylı bir şekilde vurguladı.

"Türkiye–İran dostluğunun daim olmasını diliyorum"

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel konuşmasında, “Bugünkü sergi, 2015 Türkiye–İran Kültür Yılı kapsamında düzenlenen ‘İki Dost, İki Usta’ buluşmasının bir devamı niteliğinde. İki usta sanatçının eserleri, Türkiye ve İran arasındaki kültürel yakınlığı güçlü biçimde hissettiriyor. Bu iki ülke, bin yılı aşan bir komşuluk geçmişine sahip. Tarih boyunca ortak bir kültür alanı oluşmuş; edebiyat, sanat, mimari ve toplumsal yaşam karşılıklı olarak etkilenmiştir. Bugün kutladığımız Türkiye–İran Kültür Yılı da bu ortaklığın sembolik bir hatırlatıcısıdır. Bu kültürel etkileşimin en önemli örneklerinden biri Mevlânâ’nın Mesnevi’yi Farsça yazması, Yunus Emre’nin ise aynı tasavvuf geleneğini Türkçenin en yalın hâliyle yorumlamasıdır. Fuzûlî’nin Leyla ile Mecnun’u da İran edebiyatının klasik anlatılarından beslenmiştir. Mimariden minyatüre, iki ülke arasında yüzyıllardır süren ortak estetik anlayış görülmektedir" ifadelerine yer verdi.

Rektör Adıgüzel, “Üniversitemizde 2024–2025 döneminde 114 İranlı öğrencimiz eğitim görüyor; bugüne kadar yaklaşık 100 İranlı öğrenci mezun oldu. İran’daki üniversitelerle akademik ilişkilerimiz her geçen gün güçleniyor ve halihazırda birçok aktif iş birliği anlaşmamız bulunuyor. Bunlar kültürel ve akademik etkileşim için önemli fırsatlar sunuyor. Sanatın ve kültürün birleştirici gücüne inanıyoruz. Bu sergi, geçmişten gelen ortak bağların bugüne ve geleceğe taşınması açısından büyük bir anlam taşıyor. Türkiye–İran dostluğunun daim olmasını diliyorum" dedi.

D S C 3894 Bf16202C2A

"Türk ve İran kültürlerinin ortak değeri Mevlana’nın kadim çağrısı bugün hala yolumuzu aydınlatıyor"

İran Kültür Müsteşarı Dr. Seyed Ghasem Nazemi ise şu ifadeleri kullandı, “Birçok şeyi başka bir yerden ithal edebilirsiniz ancak sahihliği, özgünlüğü bir yerden ithal edemezsiniz. Her milletin geçmişi ve birikimi, onun edebiyatı ve sanatçılarının ürettiği eserlerde saklıdır. Toplumların grafik sanatına ihtiyacı vardır. Bir grafik sanatçısı, önce kendi farkındalığını yaratmalıdır. Momayez ve Altıntaş, bu farkındalığı ortaya koymuş sanatçılardır ki bugün burada onları anıyoruz. Türk-İran dostluğunu pekiştiren bu değerli etkinliğe bizleri davet eden ve ağırlayan Uluslararası İlişkiler Koordinatörlüğüne ve Öğr. Gör. Dr. Zekiye Doğan’a teşekkür ederim.

Serginin küratörü Prof. Tevfik Fikret Uçar konuşmasında, “Anadolu Üniversitesi, 2025 Türkiye-İran kültür yılı’nın coşku ve enerjiyle kutlandığı önemli bir mekân hâline geldi. Geçen sergide yine buradaydık. Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Sanatlar Bölümü’nün 17 yıldır kesintisiz sürdürdüğü Kaligrafi ve Tipografi Etkinliği’nde üç uluslararası konuğumuzun ikisi İranlıydı. Einoddin Sadeghzadeh ve Mohsen Moosavi dostlarımızla öğrencilerimiz harika işler üretti; Yunus’un ışık saçan sözlerine yeni biçimler verdiler. Türk ve İran kültürlerinin ortak değeri Mevlana’nın kadim çağrısı bugün hala yolumuzu aydınlatıyor: ‘Hemdeli az hem zebani behter est.’ Yani, ‘Aynı gönülde olmak, aynı dili konuşmaktan iyidir.’ Ne kadar doğru. Türkiye ve İran ayrı dilleri konuşsa da gönülleri bir; iki komşu, iki dost, iki kardeş. Bu sergi iki ustanın özelinde iki kültürün kucaklaşması için düzenlenmiş bir buluşmadır. Her iki ustayla dostluk etme şansına sahip bir sanatçı olarak, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. İran’da sıkça söylenen bir sözle bitirmek isterim: Del be del rah darad. Gönülden gönüle yol vardır. Gönül birliğimizin devamı dileğiyle. Be omid-e didâr" ifadelerini kullandı.

Sergi 19 Aralık Cuma gününe kadar Anadolu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesi'nde ziyarete açık olacak.

Kaynak: Bülten