Uzmanlar evlilikte yaşanan bazı durumların çiftler arasında kalması gerektiğini ve aksi taktirde ilişkinin zarar görebileceğini belirtiyor.
İlişki psikologlarına göre, evliliğinizle ve eşinizle ilgili özel bilgileri arkadaş çevresine anlatmak, güven sorunlarına sebep olabilir. Her ilişkide sorunlar yaşansa da bu süreçlerin nasıl yönetildiği ilişkinin geleceğini belirliyor. Uzmanlar evlilikte belli başlı konuların asla üçüncü kişilerle paylaşılmaması gerektiğini belirtiyor.
Zayıflık ve güvensizlikler: Korkular, hatalar ve kişisel zayıflıklar, eşler arasında kalmalı. Bu bilgilerin paylaşılması duygusal güvenliğini zedeleyebilir ve çevrede olumsuz bir imaj oluşmasına neden olabilir.
Yaşanan tartışmalar: Yaşanan tartışmalar sonrasında yakın çevreyle konuşmak her ne kadar rahatlatıcı olsa da bu durum taraf tutma veya kin besleme gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Uzmanlar “Kirli çamaşırlarınızı ortalıkta yıkamayın” sözünü hatırlatarak, tartışmaların çift arasında çözülmesi gerektiğini belirtiyor.
Maddi gelir bilgileri: Maddi gelir, borç ve harcama alışkanlıkları gibi konuların üçüncü kişilerle paylaşılması saygı ve güven duygularını zedeleyebilir. Finansal durumlar çiftlerin kendi arasında kalmalı.
Yatak odası: Evliliğin en özel alanı olan yatak odası, üçüncü kişilerle paylaşılmaması gereken konuların başında geliyor. Bu tür bilgilerin ifşası, hem güven kaybına hem de gereksiz dedikodulara yol açabiliyor.
Bireysel sırlar: Aile, sağlık ya da hayallere dair paylaşılan bilgiler “bağlanma güvenliği” açısından kritik. Bu sırların açıklanması, partnerin duygusal olarak uzaklaşmasına neden olabilir.