Türkiye’de benzinin litre fiyatı 1,26 dolar düzeyinde ölçülüyor.
Global Petrol Prices verilerine göre bu seviye dünya ortalaması olan 1,29 dolara oldukça yakın.
Yine de pompadaki fiyatın gündelik hayatta “pahalı” hissedildiği yönündeki algı geniş kitlelerce paylaşılıyor.
Ekonomi yazınında yakından takip edilen isimlerden Prof. Dr. Hakan Kara, tartışmanın odağına tek başına rakamları değil, alım gücünü ve gelir dağılımını koyuyor.
YÜKSEK FİYATLARIN İKİ NEDENİ VAR
Kara’ya göre görünen tablo ile hissedilen refah arasındaki farkın iki temel nedeni bulunuyor. Dünya ortalama gelirinin sanıldığı kadar yüksek olmaması ve Türkiye’de gelir ve servet dağılımının bozulmuş olması bu farkı büyütüyor.
Kara, 2024 itibarıyla kişi başına gelirin dünya ortalamasının yaklaşık yüzde 13 üzerinde olmasına karşın bu ortalamanın toplumun tüm kesimlerine eşit yansımadığını hatırlatıyor.
Uzman değerlendirmeleri, pompa fiyatının yalnızca uluslararası petrol kotasyonları ve döviz kuru ile belirlenmediğine işaret ediyor. Kur oynaklığı, rafineri ve dağıtım zinciri maliyetleri, lojistik giderler ve vergilerin toplamı nihai fiyatı oluşturuyor.
