Saadet Partisi Odunpazarı İlçe Eğitim Başkanı Nihat Çelik, yaptığı açıklamasında hem iç hem de dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çelik, Filistin meselesine değinerek, “Filistin davasını savunmaya devam edeceğiz. Gözümüz gönlümüz Gazze’de olsa da ülkemize dönen kıymetli vekillerimizden Allah razı olsun. Soykırımcı İsrail’in korkaklığını gördüler ve bizlere aktardılar. Özgür Filistin’e yakında kavuşacağımıza inanıyoruz” dedi.
Çelik, ekonomiye dair eleştirilerini de paylaştı. Eylül ayında açlık sınırının 28 bin liraya yükseldiğini ve açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki farkın tarihî seviyelere ulaştığını belirten Çelik, şu ifadelere yer verdi:
Geçtiğimiz haftalarda Sayın Bakan Şimşek yine bizi şaşırtmadı. Eylül ayında yükselen enflasyon için ziraî don ve volkanik patlama açıklaması nedeni gösterdi. Aslında denklemi çok basit: Enflasyon düşerse program başarısı, Enflasyon yükselirse biriktirilen takvimsel ve iklimsel olaylar!
“NE BİR KİRA ÖDEBİLİYOR, NE BİR DOLAP DOLDURULABİLİYOR”
Ben size milletin enflasyonundan çarpıcı örnek vereyim: Bugün bir çiftçimiz, son model bir telefon alabilmek için tam 20 ton domates satmak zorunda. Yine son model bir telefon alabilmek için tam 50 ton, yani iki tır patates satmak zorunda. Düşünebiliyor musunuz? Bir telefon 2 tır patates ediyor. Bu ülkede asgari ücretli bir genç, evlenebilmek için tam 45 ay yemeden içmeden çalışmak zorunda! Emekli maaşıyla ise ne bir kira ödenebiliyor ne bir dolap doldurulabiliyor ne de memlekete gidilebiliyor.
“YETER Kİ GERÇEK MİLLİ GÖRÜŞ İKTİDAR OLSUN”
Türkiye’nin vergi gelirinin yüzde 85’ini dar gelirliler ödüyor. Ne demek istiyorum: Vergiyi çiftçiler, asgari ücretliler, emekliler, emekçiler ödüyor! Peki holding ve finans kuruluşları? Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) rakamlarına göre, onlar da her yüz liralık verginin sadece 15 lirasını veriyor. İşte Türkiye gerçeği! Bir tarafta alın teri, emeği yerin altına işlemiş milyonlar, bir tarafta ise parasına para katan mutlu azınlıklar… İşte biz, bu bozuk düzeni değiştirmek için çalışıyoruz! İnşallah “adil bir düzenle”, “adil bir ekonomik düzenle” bunu başaracağız! Biz buna gönülden inanıyoruz. Bu cennet vatanın, bunu başaracak kaynakları var. Yeter ki bu kaynaklar, yerinde kullanılsın! Yeter ki bunu arzu eden, samimi bir iktidar iş başına gelsin. Yeter ki gerçek Milli Görüş iktidar olsun!
“YERÜSTÜ İSTİHDAM CENNETİNE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”
Adil bir ekonomik düzen kurmadığınız için sokaklar kendi ‘alternatif ekonomik düzenini’ kurdu. Yasa dışı kumar ağları, kolay para tuzakları, gençlerimiz için cazip çıkış kapısı haline gelmiş durumda. Buraya dikkat! Çaresizlikten beslenen bu çete düzeni bir ‘yeraltı istihdam ofisi’ gibi işlemeye başladı! Biz inşallah bu ‘yeraltı istihdam ofislerinin’ kökünü kurutup, ‘yerüstü istihdam cennetine’ dönüştüreceğiz!
“MİLLET DEĞİŞİM, GELİŞİM VE UMUT İSTİYOR”
Bugün hakikat çarşıda, pazarda, market raflarında! İnsanlarımız yeni bir adres, yeni bir soluk arayışında. Biz arayışa sadece anket rakamlarına sığmayan bir manada bakıyoruz. Her ay Türkiye’nin dört bir yanında yaptığımız ziyaretlerde, her hanede, her dükkânda, her meydanda bütün açıklığıyla karşımıza çıkıyor: Milletimiz değişim, gelişim ve umut istiyor! Biz de bu umudun adresi olarak Saadet Partisi’ni inşa ediyoruz. Yarınların huzuru, adaleti, refahı, barışı için bir davamız var. Burada şahsi çıkarlar için değil, memleketin selameti için bir araya gelenler var! Bizim kapımız, gönlümüz ardına kadar açık. Tüm kardeşlerimizi birlikte siyaset yapmaya, birlikte düşünmeye, birlikte üretmeye, ve hep birlikte adil bir Türkiye’yi inşa etmeye davet ediyorum. İnşallah, Saadet Partimizi daha da büyüterek, milletimizle birlikte iktidara yürüyeceğiz.”