Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ekonominin nabzını tutan Piyasa Katılımcıları Anketi’nin Temmuz 2025 sonuçlarını yayımladı. Finansal sektör temsilcileri ile reel sektör katılımcılarından oluşan toplam 65 kişinin yanıtlarıyla derlenen raporda; yıl sonu itibarıyla dolar kuru, enflasyon, politika faizi ve büyüme oranlarına yönelik güncel beklentiler kamuoyuyla paylaşıldı.
ENLASYON VERİLERİ BELLİ OLUYOR
Anket sonuçlarına göre, 2025 yılının sonunda tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki aya kıyasla düşüş göstererek yüzde 29,66 seviyesine geriledi. Katılımcıların 12 ay sonrasına ilişkin TÜFE tahmini ise yüzde 23,39 olarak bekleniyor.
Olasılık dağılımlarına bakıldığında, 12 ay sonrasında TÜFE’nin en yüksek olasılıkla (yüzde 50,21) yüzde 22,00–24,99 aralığında gerçekleşeceği değerlendiriliyor. Daha düşük olasılıkla ise bu oran yüzde 19,00–21,99 ve yüzde 25,00–27,99 aralıklarında bekleniyor.
FAİZ BEKLENTİSİNDE DÜŞÜŞ EĞİLİMİ
Katılımcılar, politika faizine ilişkin tahminlerini de paylaştı. BIST Repo ve Ters-Repo Piyasası’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi yüzde 43,31 olarak belirlendi. Önümüzdeki Para Politikası Kurulu toplantısı için TCMB’nin politika faizini aynı seviyede, yani yüzde 43,29 oranında sabit bırakabileceği öngörüldü. Bir önceki dönemde bu beklenti yüzde 46,21 seviyesindeydi.
Katılımcıların yıl sonu itibarıyla dolar/TL kuru için yaptığı tahmin, 43,57 TL’den 43,72 TL’ye yükseldi. 12 ay sonrasına ilişkin döviz kuru beklentisi ise önceki anket dönemindeki 47,04 TL seviyesinden 47,70 TL’ye çıkarak yukarı yönlü güncellendi. Bu artış, döviz piyasasında beklentilerin yeniden şekillendiğini gösteriyor.
Orta vadeli beklentiler kapsamında 24 ay sonrasında enflasyonun, yüzde 12,00–14,99 aralığında gerçekleşme olasılığı yüzde 14,91 olarak hesaplandı. En yüksek olasılık ise yüzde 39,79 ile yüzde 18,00–20,99 aralığında. Bu da, piyasa oyuncularının dezenflasyon sürecine olan güveninin sürdüğünü ortaya koyuyor.
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla büyüme beklentisi, hem 2025 yılı hem de 2026 yılı için sabit kaldı. Katılımcıların büyük bölümü, bu yıllarda sırasıyla yüzde 2,9 ve yüzde 3,7 oranında bir ekonomik büyüme öngörüyor.