Susam, simitten kurabiyeye kadar pek çok hamur işinin ana malzemesi olarak mutfaklarımızda yer alıyor. Zengin besin değerlerine sahip olmasına rağmen, bilinçsiz tüketimi sağlık sorunlarına kapı aralayabiliyor. Özellikle böbrek rahatsızlığı olanlar ve alerjik bünyeler için susamın zararları göz ardı edilmemeli. ABD'de 2021 yılından itibaren önemli bir gıda alerjeni olarak kabul edilen bu besin, etiketlerde zorunlu olarak belirtiliyor. Susamın içerdiği oksalat, böbrek taşı oluşumunu hızlandırabilirken, yüksek kalorisi de kilo kontrolünü zorlaştırıyor. İşte susamın sağlığa olası zararları ve dikkat edilmesi gereken noktalar...
Alerjik Reaksiyonlar ve Çocuklar
Susam, dünya genelinde en yaygın gıda alerjenleri arasında gösteriliyor. Alerjisi olan bireylerde tüketim sonrası kurdeşen, nefes darlığı ve mide krampları gibi belirtiler görülebiliyor. Daha ileri vakalarda ise anafilaksi adı verilen ve hayati tehlike oluşturan şok tablosu ortaya çıkabiliyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, özellikle çocuklarda susam alerjisinin sıklığının arttığını ortaya koyuyor. Bu nedenle ebeveynlerin, çocuklarının beslenmesinde susam içeren gıdalara karşı dikkatli olması öneriliyor. Paketli gıdalardaki etiket okuma alışkanlığı, olası risklerin önüne geçmek için hayati önem taşıyor.

Böbrek Taşı ve Oksalat Riski
Susamın içeriğinde doğal olarak bulunan oksalat, böbrek sağlığı açısından risk oluşturabiliyor. Aşırı tüketim, özellikle böbrek taşı oluşumuna yatkın bünyelerde süreci hızlandırabiliyor. Daha önce böbrek taşı öyküsü olan kişilerin susam tüketimini sınırlandırması ve doktorlarına danışması gerekiyor. Vücutta biriken oksalat kristalleri, zamanla taşlaşarak ciddi ağrılara ve sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu nedenle dengeli tüketim, böbrek sağlığının korunması adına kritik bir rol oynuyor.

Sindirim Sistemi ve Kalori Dengesi
Susam, yağ ve enerji açısından oldukça zengin bir besindir. Fazla miktarda tüketildiğinde vücut ağırlığında artışa neden olabilirken, kan şekeri ve trigliserit dengesini de olumsuz etkileyebilir. Özellikle işlenmiş susamlı atıştırmalıkların porsiyon kontrolünün zor olması, kalori alımını fark etmeden artırabiliyor. Ayrıca yağlı yapısı nedeniyle bazı kişilerde hazımsızlık, reflü ve mide yanması gibi sindirim sistemi şikayetlerini tetikleyebilir. Susamlı ürünlerin genellikle tuzlu veya şekerli olması da hipertansiyon ve diyabet riskini artıran gizli tehlikeler arasında yer alıyor. Uzmanlar, güvenilir kaynaklardan temin edilen susamın günde bir avuçla sınırlandırılmasını tavsiye ediyor.





