Ekonomide dalgalanmanın arttığı bu dönemde bankalar yeni bir risk yönetimi modelini devreye soktu ve milyonlarca kredi kartı kullanıcısı hiçbir bildirim almadan limitlerinin düştüğünü fark etmeye başladı.
Düzenli ödeme yapan vatandaşların bile bu uygulamadan etkilenmesi kafa karışıklığını büyütürken limit daralmasının ardındaki nedenler netleşiyor.

BANKALARDA SIKIŞTIRMA DÖNEMİ
Uzmanlara göre yaşananlar tesadüf değil. Artan tahsilat riskleri ve yükselen finansman maliyetleri nedeniyle bankalar temkinli bir döneme girdi ve limitleri daraltan proaktif bir model uygulamaya başladı.
Bu modelin temelinde müşterilerin harcama davranışları, ödeme alışkanlıkları ve genel ekonomik risk değerlendirmesi bulunuyor. Son haftalarda birçok kart sahibinin limitlerinin sessiz şekilde aşağı çekilmesi bu yeni yaklaşımın somut yansıması olarak görülüyor.
LİMİT DÜŞÜŞÜNÜ TETİKLEYEN 6 DURUM
Asgari ödeme oranının yükselmesi, sadece asgari ödeme yapan kullanıcı sayısındaki artış nedeniyle risk göstergesi olarak değerlendiriliyor ve bankalar bu durumu finansal zorluk sinyali olarak okuyor.
Harcamalarda ani artış yaşanması halinde bankalar güvenlik ve risk yönetimi gereği limiti aşağı çekiyor. Taksitli işlemlerin çok yoğun olması provizyon riskini yükselttiği için limit daraltmayı tetikliyor. Yeni kredi veya kart başvurularının artması da sistem tarafından kredi arayışı davranışı olarak algılanıyor.
Kredi notunun sabit kalmasına rağmen yapılan yüksek nakit avans çekimleri otomatik alarm sistemi tarafından risk olarak işaretleniyor. Ek olarak ekonomik koşullar kötüleştiğinde bankalar belirli müşteri gruplarında toplu limit daraltmasına gidebiliyor. Bu nedenle birçok vatandaş hiçbir gecikmeleri olmadığı halde limit düşürme kararıyla karşı karşıya kalıyor.





