Boğaz ağrısı, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetleriyle İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran Z.A.’dan alınan örnekler İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne gönderildi. Yapılan incelemelerde hastanın beyin dokusunda “deli dana” hastalığına rastlandı. Z.A.’nın İzzet Baysal Devlet Hastanesi Palyatif ünitesinde izole bir alanda takibi devam ediyor.
“Yavaş ilerleyen, sinir sistemini etkileyen bir hastalık”
Veteriner hekim Ayhan Güneş, hastalığın hayvanlardaki seyrine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Deli dana, ergin sığırların merkezi sinir sisteminde görülen, yavaş ilerleyen nörolojik bir hastalıktır. Virüs ya da bakteriyle değil, prion adı verilen anormal proteinlerin birikmesiyle oluşur. Bu maddeler beyinde ve sinir sistemi dokularında birikerek hasara yol açar. Enfekte hayvanlarda kaslarda istemsiz hareketler, aşırı stres, huzursuzluk ve ani düşme gibi belirtiler ortaya çıkar.”
“Sakatat tüketiminde dikkat”
Bulaşma yollarına dikkat çeken Güneş, “Enfekte hayvan etlerinin, özellikle sakatatlarının tüketilmesiyle hastalık insana geçebilir. Kaçak kesimden alınan etlerden uzak durulmalı. Mezbahada kontrol edilen hayvanların eti tercih edilmeli. Eti çok iyi pişirmek bulaşma riskini azaltır” ifadelerini kullandı.
“Belirtiler başladıktan sonra geç kalınır”
Hastalığın hayvanlarda tedavisinin olmadığını söyleyen Güneş, insanlarda da durumun benzer olduğunu vurgulayarak,
“İnsanda semptomlar ortaya çıkana kadar tespit etmek zordur. Titreme ve kas kasılmaları başladığında hastalık ileri evreye girmiş demektir. Tedavisi yoktur, genellikle 6-12 ay içinde ölümle sonuçlanır” dedi.
Güneş, son olarak tek bir vakadan hareketle Türkiye'de büyük çaplı bir risk olduğu sonucuna varılmaması gerektiğini belirterek vatandaşlara bilinçli et tüketimi çağrısında bulundu.





