Afyonkarahisar’da yaklaşık 15 gün önce kayıp olarak aranan 52 yaşındaki şizofreni hastası Dilaver Barlas’ın boş bir arazide ölü bulunmasıyla başlayan soruşturmada cinayet şüphesi doğrulandı. Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) tarafından yürütülen titiz çalışmada olayın perde arkası aydınlatılırken, cinayetle bağlantılı 5 şüpheli tutuklandı.
Olay, Ocak ayında merkeze bağlı Işıklar beldesinde yaşandı. Gelen ihbar üzerine boş bir arazideki kayalık alana giden jandarma ekipleri, kayıp başvurusu yapılan Dilaver Barlas’ın cansız bedeniyle karşılaştı. Durumun şüpheli bulunması üzerine olaya el atan JASAT ekipleri, ceset üzerinde yaptıkları ilk incelemede Barlas’ın ayağında ayakkabısının bulunmadığını, soğuk havaya rağmen ceket giymediğini ve telefonunda sim kartın olmadığını tespit etti.
650 SAATLİK GÖRÜNTÜ ANALİZ ETTİLER
Araştırmayı derinleştiren ekipler, Barlas’ın son olarak boşanma aşamasındaki eşi T.B.’nin kardeşi S.H.’nin evine gittiğini ve o andan sonra kendisinden haber alınamadığını belirledi. Olayın çözümünde kritik rol oynayan JASAT, beldedeki kamu binaları, iş yerleri ve vatandaşlara ait güvenlik kameralarından yaklaşık 650 saatlik görüntüyü analiz ederek şüphelilere ulaştı. Titiz inceleme sonucunda cinayetle bağlantısı tespit edilen 5 kişi gözaltına alındı ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
16 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
JASAT ekipleri, titizlikle topladıkları delillerin ardından 7 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenledi ve 16 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan şüpheliler sorguya alındıktan sonra verdikleri çelişkili ifadeler nedeniyle dikkat çekerken, detaylı sorgulamanın ardından cinayeti itiraf etmeleri sağlandı.
"HEPİNİZİ ÖLDÜRECEĞİM"
Şüphelilerin anlatımlarına göre olay günü, S.H. ve N.H.’nin çocukları olan Z.K., İ.B., S.B. ile damatları B.B., çocuklarıyla birlikte Işıklar Kasabası’ndaki aile evine misafir olarak geldiler. İddialara göre, o esnada Dilaver Barlas eve izinsiz şekilde girerek ayakkabılarını çıkartıp içeri geçti. Barlas’ın bu davranışından rahatsız olan kayınbiraderi S.H., çocukları yanına alarak başka bir odaya geçti. Tam o sırada Barlas’ın “Eşimle aramı bozan sizsiniz, boşanmamızın sorumlusu sizsiniz. Hepinizi yakacağım, öldüreceğim” gibi tehditler savurduğu öne sürüldü.
Bu gelişmeler, olayın seyrini belirlemede kritik rol oynarken, şüphelilerin ifadeleri cinayetin arka planını da ortaya çıkardı.
CİNAYETİN ARKA PLANI ORTAYA ÇIKTI
Taraflar arasında yaşanan gerginlik sonrası Dilaver Barlas’ın sigara yakmak istemesi üzerine ev sahibi S.H.’nin eşi N.H., evde kalp rahatsızlığı olan kişilerin bulunduğunu söyleyerek kendisini uyardı. Ancak Barlas’ın bu uyarıya aldırış etmediği ve N.H.’ye dirseğiyle karnına vurduğu ileri sürüldü. Bu hareketin ardından sinirlerine hâkim olamayan N.H.’nin başındaki eşarbı çıkarıp Barlas’ın boynuna dolayarak boğmaya başladığı iddia edildi.
Barlas’ın oturduğu yerden yüzüstü yere düştüğü, buna rağmen N.H.’nin eşarbı çekmeyi sürdürdüğü ifade edildi. Odadaki diğer kişilerin, “Yapma, adam ölecek” şeklindeki uyarılarına rağmen boğma eylemine devam eden N.H.’nin, Barlas’ın ağzından kan geldiğini fark edince nihayet eşarbı bıraktığı, ancak o esnada Barlas’ın yaşamını yitirdiği belirtildi.
Olayın hemen ardından N.H.’nin eşi S.H.’nin, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak Barlas’ın evlerine gelip kendilerine hakaretler savurduğunu ve olay çıkardığını bildirerek yardım talebinde bulunduğu da ortaya çıktı.
Olay sonrası başlatılan soruşturma kapsamında, şüphelilerin Dilaver Barlas’ın cansız bedenini bir çuvala yerleştirerek “patpat” olarak bilinen tarım aracıyla cesedin bulunduğu kırsal alana götürdükleri tespit edildi. Ayrıca, şüphelilerin olaya ilişkin delil bırakmamak adına evlerindeki güvenlik kamerası kayıtlarını da sildikleri belirlendi.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 16 kişiden 8’i ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, diğer 8 şüpheli adliyeye sevk edildi. Savcılık sorguları sonucunda Z.K., İ.B. ve S.H. hakkında adli kontrol şartı uygulanmasına karar verildi. Öte yandan Barlas’ın kayınbiraderi S.H., eşi N.H., İ.K., B.B. ve Y.S. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
