SES Eskişehir Şube Başkanı Bülent Yıldırım, kamu emekçilerini kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi sürecine ilişkin açıklama yaptı. Talepleriyle birlikte yetkili memur sendikasını da eleştiren Yıldırım, yetkili sendikanın toplu iş sözleşmesi masasında işveren gibi davrandığını ifade etti. Kamu emekçilerinin derin bir ekonomik çıkmazın içine sürüklendiğini belirten Yıldırım, “Cüzdanlarımız dolmadan boşalmakta, kira paramızı dahi ödeyemez hale gelmiş bulunmaktayız” diye konuştu.

Kamu Emekçileri Geçinemiyor “Cüzdanlarımız Dolmadan Boşalıyor” (1)

“Kamu emekçileri gerçek bir pazarlık yapamamaktadır”

Yetkili sendikanın çalışanların çıkarlarını düşünmediğini vurgulayan Yıldırım, “Bugün emeğiyle geçinen biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, ücretlerimizin yoksulluk sınırının altında kalmasıyla derin bir ekonomik çıkmazın içine itilmiş durumdayız. Enflasyon ve vergi yükü altında cüzdanlarımız dolmadan boşalmakta, kira paramızı dahi ödeyemez hale gelmiş bulunmaktayız. İşçi ve emekçinin aldığı ücretler, insanca yaşamdan çok, asgari düzeyde yaşamaya mahkûm edilmiştir. Yetkilendirilmiş yandaş sendikamsı konfederasyon ve bağlı işkolu sendikaları, kamu emekçilerinin çıkarları yerine kamu işvereni gibi davranması nedeniyle kamu emekçileri gerçek bir pazarlık yapamamaktadır” dedi.

“Emekliliğe yansıyan temel ücret verilmelidir”

Sendika olarak taleplerini dile getiren Yıldırım, konuşmasının şu şekilde sürdürdü: “Performans, ek ödeme, taban, teşvik, ilave zam değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilmelidir. Son toplu sözleşmede ilave ek zam olarak verilen, emekliliğe ve emeklilere yansıtılmayan ve emekliliği daha da hayal hale getiren uygulamaya son verilerek ilave ek zammın emekliliğe ve tüm kamu emeklilerine yansıtılmalıdır. Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığına bağlı kurumlarda çalışanlara istihdam biçimine bakılmaksızın sosyal hizmet tazminatı verilmelidir. Bu tazminat özel hizmet tazminatından farklı olarak ayrıca düzenlenmelidir. Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılmalıdır. Sağlık iş kolu hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsamalıdır.

“ASM’lerde giderler devlet tarafından karşılanmalı”

Nöbet, icap ve fazla çalışma ücretleri 2 kat artırılmalıdır. Sağlık alanında çalışan tüm emekçiler “sağlık hizmetleri sınıfına alınmalıdır. Üniversite hastanelerinde de çalışanlara tayin hakkı verilmelidir. Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin son bulması için “şiddet üreten sağlık sistemi” değişmesi için alandaki örgütler ve tüm siyasi partiler ile ortak bir şekilde yeni bir sağlık sisteminin inşası için adım atılmalıdır. Sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınmalıdır. Kamu sağlık hizmeti verilen ASM’lerde her türlü giderler devlet tarafından karşılanmalı ve uygun kamu hizmet binaları tahsis edilmelidir. İş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerine koşulsuz uyulmalıdır. Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılmalıdır. İşyerlerinde kreşler açılmalı ve yeterli sayı ve kapasiteye acilen ulaştırılmalıdır.”

Kaynak: Meltem Karakaş