TÜİK verilerine göre, hizmet üretim endeksi geçen yılın aynı ayına göre %3,6 arttı.
En fazla artış mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde (%9,0) ve gayrimenkul hizmetlerinde (%7,2) yaşandı.
Bunu bilgi-iletişim (%6,4) ve konaklama-yiyecek hizmetleri (%4,7) izledi.
Ulaştırma-depolama ise %0,7 gibi sınırlı bir artış gösterebildi.
Bu tablo, ekonomide hizmet sektörünün hâlâ büyüme dinamosu olduğunu gösteriyor; ancak bu büyümenin çalışan gelirlerine, istihdama veya hizmet kalitesine aynı oranda yansımadığı da bir gerçek.
YAZ SEZONUNUN ETKİSİYLE KISMİ CANLANMA
Ağustos ayında endeks, bir önceki aya göre %0,4 artış gösterdi.
Turizm sezonunun etkisiyle konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %1,7 artış yaşanırken, bilgi ve iletişim sektöründe %3,2’lik düşüş dikkat çekti.
Bu durum, yaz aylarında turizm kaynaklı hareketliliğin hizmet üretimini canlı tuttuğunu; ancak bilişim, medya ve uzaktan hizmet sektörlerinde geçici bir yavaşlama yaşandığını gösteriyor.
VATANDAŞ HÂLÂ “DARALMA” HİSSEDİYOR
Uzmanlara göre hizmet endeksindeki artış, “rakam bazında iyileşme” anlamına gelse de, vatandaşın cebine yansıyan tarafı oldukça sınırlı. Çünkü bu artış çoğu zaman gider artışıyla, yüksek fiyatlarla birlikte gerçekleşiyor.
Örneğin:
- Konaklama ve yiyecek sektöründeki büyüme, fiyat artışlarından kaynaklanıyor.
Yani işletmelerin cirosu artarken, vatandaşın dışarıda yemek yeme sıklığı azaldı. - Gayrimenkul hizmetlerindeki artış, konut fiyatlarındaki yükselişi yansıtıyor.
Bu da barınma krizini derinleştiriyor. - Bilgi ve iletişim hizmetlerinin azalması, internet ve medya sektöründeki maliyet baskısını gösteriyor.
SATIN ALMA GÜCÜ YOK
Uzman değerlendirmelerine göre, Türkiye’nin ekonomik büyümesi “hizmet sektörüne dayalı ama ücretleri baskılanmış bir büyüme” görünümünde.
İş gücü piyasasında reel ücretler artmadığı sürece, bu tür endeks artışlarının yaşam standardına doğrudan yansıması zor.
Dolayısıyla ekonomide “hareket var ama bereket yok” sözü, 2025 hizmet üretim tablosunu özetliyor.
Kısacası;
- Hizmet üretimi büyüyor,
- İşletmeler üretim yapıyor,
- Ancak vatandaş gelirini aynı oranda büyütemiyor.
Ekonomik tablo, “hizmet üreten ama hizmetten faydalanamayan bir toplum” çelişkisini bir kez daha ortaya koyuyor.