Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte grip ve soğuk algınlığı vakalarında artış yaşanıyor. Uzmanlar, bu dönemde gereksiz antibiyotik kullanımının hem bireysel hem toplumsal zararlarına dikkat çekiyor. Kayseri Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Selma Erşangur, kış enfeksiyonlarının çoğunun viral olduğunu vurguladı. Doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanılmaması gerektiğini belirten Erşangur, “3 günden uzun süren ateş ve nefes darlığı gibi ciddi belirtiler olmadıkça evde dinlenmek en doğru tedavidir” dedi. Uzman isim, grip aşısının öncelikli olarak yapılması gereken risk gruplarını da paylaştı.
Grip Aşısında Öncelikli Gruplar Belirlendi
Dr. Selma Erşangur, grip aşısının 70 yıllık güvenilir geçmişe sahip olduğunu hatırlatarak, “Ülkemizde her yıl Eylül–Ekim aylarında Sağlık Bakanlığı tarafından düzenli olarak yapılmaktadır” dedi.
Erşangur, aşıda öncelikli grupları da sıraladı: “6 aydan büyük ve 5 yaştan küçük çocuklar, 65 yaş üstü bireyler, kronik hastalığı bulunanlar, KOAH, astım, bronşit, kalp veya böbrek yetmezliği olanlar mutlaka aşılanmalıdır.”
Ayrıca hamilelerin ilk üç ayda aşı yaptırması gerektiğini vurguladı.
Sağlık çalışanları, bakım merkezlerinde görev yapanlar, toplu taşımada çalışan şoförler gibi meslek gruplarının da risk altında olduğunu belirtti.
Uzman doktor, “Bu kişiler hem kendilerini hem de çevresini korumak adına aşılarını geciktirmemelidir” ifadesini kullandı.
Hafif Belirtilerde Hastaneye Gitmeyin
Dr. Erşangur, grip belirtileri başladığında hastanelere erken başvurunun yanlış olduğunu söyledi.
“Hastaneler kalabalık ortamlar olduğu için enfeksiyonların birbirine bulaşma riski çok yüksek” diyen Erşangur, ateşin 3 günden uzun sürmesi halinde doktora gidilmesi gerektiğini belirtti.
Çocuklarda 38°C, erişkinlerde ise 38,5–39°C’ye ulaşan dirençli ateşin uyarıcı bir durum olduğuna dikkat çekti.
“Nefes darlığı, morarma, bayılma, yaşlılarda aşırı uyku hali, şuur bulanıklığı ve sırta vuran derin öksürük varsa mutlaka hastaneye başvurulmalıdır” dedi.
Ancak hafif burun akıntısı, kas ağrısı gibi durumlarda evde dinlenmenin yeterli olacağını ifade etti.
Evde Alınabilecek Basit Ama Etkili Önlemler
Erşangur, ev ortamında yapılacak bazı basit uygulamaların iyileşmeyi hızlandırabileceğini söyledi.
“Öncelikle havayı nemli tutmak gerekir. Cihazlarla ya da su kaynatarak ortamın nem oranı artırılabilir” dedi.
Ayrıca odaların ve ortak yaşam alanlarının sık sık havalandırılmasının önemini vurguladı.
Beslenmeye de dikkat çeken uzman, “C vitamini, demir ve çinko içeren besinler bağışıklığı destekler” diye konuştu.
Çocukların ekran sürelerinin azaltılması, yetişkinlerin ise fiziksel aktivitelerini artırmalarının bağışıklık sistemine olumlu etkiler sağlayacağını ekledi.
Antibiyotik Değil, Dinlenme ve Sıvı Tüketimi Şart
Erşangur, özellikle soğuk havalarda su tüketiminin azaldığını ancak bu dönemde bol sıvı almanın çok önemli olduğunu belirtti.
“Vücut susuz kaldığında enfeksiyonla mücadele zorlaşır. Bu yüzden bol su içilmelidir” dedi.
Ağrı kesicilere rağmen düşmeyen ateşin birkaç gün içinde devam etmesi durumunda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini ifade etti.
“Doktor önerisi olmadan antibiyotik kesinlikle kullanılmamalıdır. Çünkü kış enfeksiyonlarının büyük bölümü viral kökenlidir” uyarısında bulundu.
Erşangur, antibiyotiklerin bu tür hastalıklarda etkisiz olduğunu, hatta direnç gelişimine yol açtığını söyledi.
Çocuklara Gereksiz İlaç Vermeyin
Dr. Erşangur, “Çocuklara doktor önerisi olmadan antibiyotik hatta gerekmedikçe ağrı kesici bile verilmemelidir” dedi.
Ailelerin panikle erken müdahalede bulunmasının çocuk sağlığına zarar verebileceğini belirtti.
“Eğer ateş birkaç gün içinde düşmezse ya da çocuğun genel durumu kötüleşirse o zaman bir uzmana başvurulmalıdır” dedi.
Hastalığın seyrinde dinlenme, sıvı alımı ve beslenmenin en önemli tedavi unsurları olduğunu vurguladı.
Son olarak, “Grip basit bir hastalık gibi görünse de doğru bakım yapılmazsa ciddi sonuçlar doğurabilir” ifadeleriyle uyarısını yineledi.